Mısır gezisi -2-

A -
A +

Bir önceki yazımda Kahire'yi anlatmaya çalışmıştım. Şimdi de İskenderiye ve Sharm El Sheikh'i anlatacağım. İskenderiye, Mısır'ın Akdeniz'e açılan limanı. Bu özelliğinden dolayı İskenderiye tarih boyunca önemli bir yer tuttu. Kütüphanesi de muazzammış ama yanmış. Milyonlarca el yazması eser kül olmuş bu yangında. Mısırlılar, "İskenderiye Kütüphanesi'nin yanmasıyla dünya bin sene geri kaldı" diye anlatıyorlar bu yangının vahametini. Yenisi yapılmış. Çok da modern bir bina ama yanan yanmış. İskenderiye Feneri de dünyanın yedi harikasından biri. Bu fenerin yerine Memluklular tarafından yapılan Kayıtbey Kalesi hem Akdeniz'i gözetleme ve hem de savunma maksadıyla inşa edilmiş. İskenderiye'de Montaza Sarayı var ki, estetiği süper; seyrine doyum olmuyor. Abul Abbas Camii de öyle. Gerçek bir sanat eseri. İskenderiye de tıpkı Kahire gibi eski bir şehir. Büyük İskender'in M.Ö. 332'de gerçekleştirdiği Doğu Seferi sırasında kurduğu için almış bu ismi. Sharm El Sheikh ise yeni inşa edilmiş. Avustralya'dan sonra dünyanın ikinci büyük mercan adası burada. Cam dipli teknelere binip bu mercan adalarını incelemenin insana verdiği heyecanı anlatmanın imkânı yok. Müthiş!.. Sharm El Sheikh'in bir tarafı Kızıldeniz, bir tarafı çöl. Deniz tarafı Ras Mohammed Milli Parkı adı altında korumaya alınmış. Tüplü dalış da yapılıyor burada. Kara tarafı ise çöl. Motor Safari yapılıyor o tarafta. Farklı zevk ve farklı eğlencelerin buluştuğu bir bölge yani Sharm El Sheikh. Sharm El Sheikh sahilleri uluslararası otel zincirleriyle dolu. Kilometrelerce uzayan bu bölgede, çok katlı otele rastlamak mümkün değil. Hepsi üç, bilemedin dört katlı. Bir de Naama Bay var ki, çok farklı. Otel müşterileri başta olmak üzere çeşitli turistler gidip yemek yiyor ve alışveriş yapıyorlar orada. Dünyanın dört bir bucağından insan görmek mümkün bu alışveriş kentinde. Ucuz da. Mısır'ın geneli ucuz ama burası çok farklı. Verilen hizmet mükemmel ve her şey çok temiz. Mısır'ı gezmek güzel ama bir bilenle yapmak lazım bu geziyi. En iyisi de tur operatörlerinin düzenlediği programlara katılmak. Biz Pronto-Tur'un rehberliğinde gittik mesela. Yeme-içme ve konaklama yerlerini iyi biliyorlar her şeyden önce. Ayrıca, Mısır bürokrasisi insanı canından bezdiren noktaya çıkabiliyor. Havalimanlarına girmek ayrı dert, çıkmak ayrı dert. Güvenlik için yapıyorlar ama fazla abartılı. Tur şirketleriyle gidince, bunların çoğunu yaşamadan tamamlıyor insan geziyi. Not: Bugün doğum günüm. Hediyesi beraberinde tebrik gönderen Genel Yayın Müdürümüz Nuh Albayrak'a teşekkür ederim. Hediyesiz tebrik gönderenlere de tabii. Aynı gün vefat eden Sakıp Sabancı'ya ise Allahü tealadan rahmet dilerim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.