Muğla'nın kazancı cebine girmiyor!

A -
A +

Muğla, sahip olduğu yayla ve sahiliyle Türkiye'nin en şirin kentlerinden birisi. Kendi kendine yeten illerin de en önde geleni. "Ancak" dedi Muğla Valisi Ahmet Altıparmak: "Burada bir şeye dikkatinizi çekmek isterim. Muğla esasında 300 kazanıyor, 100 harcıyor ama bölgede faaliyet gösteren şirketlerin ekserisi İstanbul merkezli olduğu için kazançlar Muğla'nın hanesine yazılmıyor!" Gerçekten öyle. Bodrum, Fethiye, Dalaman, Marmaris ve Datça gibi tatil bölgelerinin hepsi Muğla'ya ait fakat iş bölgenin kazancına geldi mi Muğla'nın esamisi bile okunmuyor. Muğla sadece tatil beldeleriyle değil, tarım ve su ürünleriyle de ünlü. Türkiye'nin en büyük kültür balıkçılığı yine bu il sınırları içinde yapılıyor. Son senelerde mermer sanayinde müthiş bir patlama yaşandı. Tekne üretiminde de. Ama dediğim gibi, Muğla'nın kazancı Muğla'da görünmüyor. Kazanan gidiyor. Kazanan gidiyor. Bu kazançlar kayıtlara Muğla'nın kazancı olarak geçmiş olsaydı, Muğla uçardı. İller Bankası'ndan aldığı pay artardı bir kere. Muğla'da kum, deniz ve güneş turizmi yapılıyor. Bu sene 2 milyon turist, 2 milyar dolar turizm geliri bekleniyor mesela. Da... bu devede kulak kalabilir. Muğla kültür, tarih ve destinasyon turizmi bakımından da müthiş bir potansiyele sahip çünkü. Fakat, para olmadığı için turizmi iç bölgelere henüz çekememişler. Muğla'da 3 bine yakın tarihî bina var. Bunlardan sadece 3 tanesi Valilik ve Belediye tarafından restore ettirilmiş. Destinasyon turizmi harekete geçirilse Muğla yazın yaşadığı yoğunluğu kışın da yaşayabilir. İşte o vakit yaz kış para kazanan bir il olup çıkar. Ama kim yapacak bunu? "Tarımda da iddialıyız" Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, bu il sınırları içinde yapılan yaş meyve ve sebze üretiminin çok kaliteli olduğuna dikkat çekip "Bu sene Rusya'ya yapılan domates ihracatında hiç firemiz olmadı. Sadece, Fethiye'den giden tek bir TIR'da problem yaşandı. O da kısa süreliydi, aşıldı." Muazzam bir laboratuvarları varmış çünkü. "Üretimin her safhası denetleniyor" dedi Altıparmak. Altıparmak bir rekordan daha bahsetti ki, gerçekten büyük başarı: Muğla son beş yılda ihracatını 5 kat arttırmış. Hem de hiç ithal girdisi olmayan bir ihracat bu. "Yanlış teşvik mağduruyuz" Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Başkanı Bülent Karakuş'u da dertli buldum. O da 5084 Sayılı Kanun'dan şikayetçi idi. İstihdamı teşvik maksadıyla çıkarılmıştı bu kanun ama maalesef böyle olmadı. "Afyon da mermer çıkarıyor. Muğla da. Afyon teşvik bölgesi olduğu için Muğla'dan yüzde 30 daha avantajlı bir konumda." Mermer sektörü zaten krizde. Enerji fiyatlarının yükselmesinden dolayı başta navlun olmak üzere üretimden teslimata kadar arada geçen bütün üretim safhaları yüksek maliyetle gerçekleştiriliyor. Bir de buna düşük kuru ilave edince, mermer ihracatçısı zararına üretim yapar duruma düştü. Birçoğu da bu nedenden dolayı ocağını kapattı. Halbuki, mermer sektörünün ülkeye sağladığı döviz hiç de küçümsenecek bir miktar değil. Buna rağmen Muğla mücadelesine devam ediyor. İki sene önce Rodos'ta Muğla İhraç Ürünleri Fuarı gerçekleştirdiklerini bildiren Karakuş, bu sayede ihracatlarının 10 kat arttığını söyledi. Potansiyeli görüyor musunuz? Bir fuar yapıp ihracatlarını 10'a katlıyorlar. Bu sene bir fuar daha varmış; Odesa'da. Tarihi, 12-15 Ekim 2008. Karakuş'un daha birkaç isteği vardı ama deniz-hava ve kara yolu taşımacılığının entegre hale getirilmesi hususunu belirtip bitireceğim bu konuyu. Tren yolu şart olmuş il için.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.