Neden kalkınamadık?!.

Batılı olup da kalkınmayan ülke var mı? Hemen hepsi kalkındı. Durduk yerde kalkınmadıklarını da kabul etmek lazım. Avrupalı, kalkınma hamlesini gerçekleştirirken o kadar çok araçtan faydalandı ki, saymakla bitmez. Kooperatif mesela. Bugün Avrupa'nın sahip olduğu holding ve finans şirketlerinin büyük bir kısmı bundan 100-150 sene önce kurdukları kooperatiflerden çıktı... Hakeza Kalkınma Ajansları. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını bu ajanslar sayesinde kapattı Avrupalı. Vakıflar da öyle... Hele dinî statüye sahip vakıfların yaptığı yatırımlar var bir de. Araştırma ve sosyal faaliyetleri saymakla bitmez. Hele Sivil toplum kuruluşları (STK). Gönüllülük esası üzerine oturtulan bu sistem, siyasetçi üzerinde ciddi bir baskı unsuru olduğu yetmiyormuş gibi, yaptıkları lobiler sayesinde ülkelerinin refah seviyesini hızla artırma başarısı gösterdiler. Bütün bunları Avrupalıyı övmek için zikrettiğimi sanmayın sakın. Mukayese imkanı versin diye yazdım sadece. Öyle ahım şahım bir meziyetleri de yok aslında bu adamların ama ekip çalışması uçurdu onları. Avrupalının yakaladığı başarının özünü "ekip çalışması" teşkil ediyor. Üretirken beraber, çare ararken yine beraber. Bu da sinerjinin kaynağı oluyor tabii. Ortak akıl da bu demek değil mi zaten. Ya bizde nasıl oluyor bu işler? Sorunun tek bir cevabı var: Ferdiyetçilik! Ne iş yaparsak yapalım kendimiz yapıyoruz. Küçük olsun, benim olsun!.. Bu hareket tarzı bizi maalesef içe dönüp yaptı. Küçük düşünmeye sevk etti. Japonya örneği Batı kalkındı da, Doğu geri mi kaldı sanki? Aha Japonya. Aha Güney Kore. Dünyanın olmazsa olmazı olan refahın bu ülkelerde nasıl zirve yaptığı herkesin malûmu. Bir Japon senede 92 bin dolarlık katma değer üretiyor. Türk ise 18 bin dolar. 1960'lı yıllarda bizimle aynı şartlarda olan Japonya, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirdiği için Türkiye'nin çok ilerisine geçti. Türkiye ise ne Ar-Ge ile ilgilendi ne bir şey. Sanayi-üniversite iş birliği yok. Ar-Ge yok. Proje üretme zaten yok... Türbanlı kızlar üniversiteye girsin mi? Girmesin mi? Dikkat buyurun! Çocukların "üniversitede okumak" gibi masum talepleri; onlara adeta terörist muamelesi yaptırıyor. Ya bu çocuklar başka şey isteseydi ne olacaktı?!.