Nedir bu ABD'nin ettiği?

A -
A +
Merkez Bankası bekleneni yaptı ve faiz oranlarını yüzde 75 baz puan arttırdı. Neden gerek duydu buna? Perdeyi aralayıp hafiften şöyle bir bakalım, isterseniz.
ABD Merkez Bankası (Federal Reserve Bank-FED) Başkanı Ben Bernanke geçen ay  "tahvil alım programını donduracağız" deyip piyasaya karşılıksız dolar sürmekten vazgeçeceklerini açıklayınca; dünya piyasaları karışmış ve altın fiyatları tepetakla giderken, dolar fırlamıştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da FED'in bu kararından sonra yükselişe geçen dolar kurunun hararetini dindirmek için ha bire döviz ihalesi açıp piyasaya dolar sürmüştü. Başarılı oldu; onu da söyleyeyim.
FED Başkanı Bernanke geçen hafta katıldığı bir konferansta uygulayacakları tahvil politikasının sanıldığı kadar sıkı olmayacağının sinyalini verdi ve piyasalar bir "oh" dedi. Türkiye'de de olumlu karşılandı bu karar. Dolar fiyatları düştü.
De... faiz ne olacaktı? Piyasa bu sorunun cevabını bekliyordu. "Merkez Bankası (MB) yüzde 110 baz puanlık bir genişlemeye gider" diye tahmin yürütenler de vardı. "Yüzde 50'den fazla yapmaz" diyenler de. MB faiz koridorunun üst bandını yüzde 75 baz puan artırarak borç verme faizini yüzde 6.50'den yüzde 7.25'e çıkardı.
MB'nin bu kararı piyasaları tatmin etti diyebiliriz. De... bundan sonrası ne olacak? Faizler daha artar mı? Dolar yükselir mi? Enflasyon azar mı?  Bu soruların cevabı yok! Merkez Bankası bir şey söylemiyor. Nasıl söylesin ki? Bütün dünya gibi o da "FED bir şey söylesin de ona göre pozisyon alayım" bekleyişinde.
Amerika hapşırsa dünya nezle oluyor. Bu da dünyanın gerçeği. Amerika "karşılıksız dolar basmaktan vazgeçiyorum" diye bir laf üfürüyor; dünya parşömen kağıdı gibi savruluyor. Dengeleri bozuluyor. Bağımlılık böyle bir şey işte. Amerikan doları olsun da varsın karşılıksız olsun!
MB Başkanı Erdem Başçı'nın ihtiyatı elden bırakmaması ve gerekli müdahaleleri zamanında yapma basireti göstermesi hem piyasayı rahatlattı, hem de Merkez Bankası'nın özerkliğine olan güveni arttı. Ki, bu da istikrar için önemli bir unsur.
Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artmasına bankaların nasıl bir tepki vereceği henüz netlik kazanmadı. Evet dolar 1.90'ın altına indi, Borsa hafif düşüş yaşadı ama bunlar ilk tepki. İlerisi flu. Yatırımcısıyla, tüketicisiyle piyasa bekleyişe geçti. Ta eylül ayına kadar süreceğe benziyor bu bekleyiş. FED'in esas açıklaması eylül ayında çünkü.
Faiz oranlarındaki artışın tüketiciden ihracatçıya kadar birçok aktörü etkileyeceği kesin. Hakeza büyüme. Ekonomik büyüme de yavaşlar ister istemez. Tüketici kredi faizi artarsa vatandaş ev ve otomobil almaktan dahi vazgeçer çünkü.
Bütün bunların ötesinde Merkez Bankası kendi asli işini düşünüyor. Türk Lirası'nın değerini koru ve enflasyonu kontrol altında tut! Son faiz operasyonunun esas maksadı da bu zaten. Tasarruflar dövize gidip dolar fiyatını yükselteceğine, faize gitsin ve ekonominin harareti düşsün.
Dünya nefesini tuttu, eylül ayını bekliyor. Türkiye de tabii.
300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.