O kafa!

A -
A +

Adına, ister 'bürokratik oligarşi' deyin, isterse 'siyasi basiretsizlik' hiç fark etmez. O malûm kafa Türkiye'yi kilitledi. Koskoca ülke menfaatini bilemez hale geldi. Global bir dünyada yaşıyoruz ama kafamız hâlâ kuma gömülü! Kültürsüzlükten kaynaklanıyor bu durum. Profilo Holding Yalıkavak'ta Marina Bodrum'u işletiyor. Çok da güzel bir tesis, pırıl pırıl. Profilo Telra Elektronik Grup Başkan Yardımcısı Göksen Körezlioğlu'nu dinleyince şoke oldum. Bu marina projesi 18 bin imza ile ancak hayata geçirilebilmiş. Dile kolay,18 bin imza! Neticede, bütün dünya kurup işletiyor bu tesisi. Emsalsiz değil yani. Yine de heyetler kurulup raporlar hazırlanmış. Her rapor imza tabii. Golf ve marinanın turizme sağladığı yüksek katma değer asla tartışılamaz. Marinası çok olan ülkeler, daha çabuk zengin oluyorlar. Üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye için altın yumurtlayan tavuk bu tesisler. Hele bir de her 50 milde bir marina gerektiği dikkate alınırsa önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten. Türkiye'de otel ve dinlenme tesisi yapıp turist çekene teşvik verildi. Verilmesin, demiyorum; verilsin tabii. Verilsin ama otelciliği turizm sanıp orada çakılıp kalmak niye? Bugün ülkemize 7 günlük turla gelen bir turist, 450 dolar, bilemedin 500 dolar ödüyor ve yiyip içip gidiyor. Uçak bedeli de dahil bu paraya! Otelin getirdiği katma değeri varın siz hesap edin. Marina öyle mi ya? Maliyeti 200 bin dolar ancak olan bir teknenin haftalık kirası 2 bin 500 dolar bir kere. Güney Avrupa ülkelerinde bu rakam 30 bin dolara kadar çıkıyor, onu da söyleyeyim. Bu tekneye en az 4-5 kişi biniyor. Onların erzakları, kullandıkları yakıt ve dışarı çıktıklarında konaklama ve restoran harcamaları... hepsi toplandığında 10 bin dolar ediyor. Bunun hangisi kârlı? Bürokrat, marina turizmini bilmediği için bu konuya gereken ehemmiyeti göstermiyor. Siyasetçi de öyle. 'Otel inşa edeceğim' diyene teşvik vermek için can atar ama iş marinaya geldi mi, ara da bul onu. Bu gibi konular saymakla bitmez. Yılan hikâyesine dönen Bergama Ovacık'taki altın işletmesi mesela! Normandy Madencilik 70 milyon dolarlık yatırım yapmış ama bugün atıl vaziyette bekliyor bu tesis. Sebep: Bürokrasi! Maden aramak için harcanan 50 milyon dolar da buna ilave edilince, hepsi 120 milyon dolarlık bir işletme ve yatıyor yattığı yerde. Türkiye'nin derdine deva olacak 70 ton altın gömülü duruyor toprağın altında. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım geçenlerde, "Ürkek bürokrasi, Türkiye'nin ayağındaki prangadır" dedi. Yerden göğe kadar haklı. Yıldırım, elini taşın altına sokup Formula-1 projesini başlattı. Bu sene faaliyete geçiyor. Ancak, ürkek bürokrasi başbakan veya bakanlardan birisi talimat vermeden elini oynatmıyor veya oynatamıyor. Formula-1 ki, Türkiye'nin yüz akı. Ülke tanıtımı ve turizm potansiyeli olarak daha iyisi düşünülemez ama bürokrasi işte! Türkiye'nin bir yol ayırımına geldiğini söyleyen Yıldırım, "Kamu yönetiminin yeniden düzenlenmesi vakti geldi de geçiyor. Her atılıma direnç gösteren bürokrasinin günün şartlarına göre ve AB üyeliği perspektifi ile yeniden yapılandırılması gerekiyor" diyor ki, doğru. MI ACABA?!. Sosyete köpekleri de marka giyiyormuş... Eee, sahibi öyle düşünüyor: Marka giyen sosyetik olur! Şili'de şakacı 3 gencin 'Tsunami geliyor, kaçın' demesi, binlerce insanı sokağa dökmüş... Eşek şakası bu, her yerde aynı etkiyi gösteriyor! 72 milyon nüfuslu Türkiye'de 80 milyon sigortalı varmış... Bu başarı halkın mı, yoksa siyasetçinin mi acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.