2008 senesinde çok enteresan hadiseler yaşandı mutlaka da beni en çok etkileyen "ABD Başkanlık Seçimi" oldu. Önce Demokratik Parti ve Cumhuriyetçi Parti adayları kendi aralarında yarıştılar. Sonra da diğer partinin adayıyla. Yaklaşık iki sene sürdü bu maraton. İki sene az zaman mı? Adaylar partililerinin karşısına çıkıp ne yapacaklarını anlattılar onlara. Medyada boy gösterdiler. Eleştirileri cevaplandırdılar. Bu kadar çetin bir imtihandan ne yapacağını bilmeden çıkmak mümkün mü? Değil tabii. Öğrenmesi, bilmediğini telafi etmesi gerekiyor. Onu yaptılar işte bu süre içinde. Obama ABD Başkanı seçildiği gün ABD'nin bütün meselelerine vâkıf, ülkesi için hangi çözümü üreteceğinin şuurunda idi. Yaşadığı hazırlık dönemi onu olgunlaştırdı. Obama'nın senatör olduğunu da unutmamak lazım. Elene elene geldi yani o makama. Bu sistemin bir enteresan tarafı daha var: Başkanlık, en fazla iki dönem. Sonra, siyaset gömleğini bırakıp işine dönüyor başkan. Türkiye'de nasıl oluyor? Ya işi bilmeden iktidara geliyor Türkiye Başbakanı veya bakanları. Ya da siyaseti meslek edinip Ankara'yı mekan tutuyorlar. "Bu seçimde kaybettik, önümüzdeki seçime bakalım" hikâyesi. Entrika, ayak oyunu, çamur atma... say say bitmez. Tek kelimeyle kirli siyaset!.. Parlamento böyle de mahalli idareler farklı mı sanki? Keşke öyle olsa ama değil. Al birini, çal öbürüne!.. Mahalli idareler artık şehirlerinin su, elektrik ve kanalizasyon hizmetlerini yapan kurumlar değil. Eğitimde de varlar. Kültür ve turizmde de. Her türlü yatırımı yapıyor belediyeler. Dolayısıyla, belediye başkanlarının vizyonu çok önem kazandı. Türkiye'nin global vizyona sahip belediye başkanlarına ihtiyacı var. Başbakan Erdoğan bugüne kadar AK Parti'nin birçok belediye başkan adayını açıkladı ve hepsinde de "eski arkadaşlarla yola devam" dedi. Doğru karar. 5 senede ancak öğrendi şehrin meselelerini bu başkanlar. Şimdi, daha rahat çözüm üretecekleri bir dönem var önlerinde. Şanlıurfa Belediye Başkan Adayı henüz açıklanmadı. Erdoğan'ın "Ahmet Eşref Fakıbaba ile yola devam" demesini bekliyorum ben şahsen. Fakıbaba Şanlıurfa'nın geleceği için çok güzel işler yaptı çünkü. Onun yaptığı başarılı işlerin önemini Şanlıurfalı bile henüz anlayabilmiş değil ama 10 sene, 20 sene sonra herkes fark edecek bu yapılanların ne kadar önemli olduğunu. Fakıbaba, bir siyasetçi gibi davranmayarak bazılarını kırdı belki fakat doğru olanı yaptı. Şanlıurfa'yı dünya kenti yapmak için çalıştı. Şanlıurfa'nın ona ihtiyacı var.