Adına ister başarı öyküsü deyin, ister delilik!.. Anlatacağım hikâye gerçek ve ayrıca, eksiği var fazlası yok. Ebru Uygun'dan bahsedeceğim size. O bir gönüllü. Eğitim gönüllüsü. 18 yıldır dağ bayır demeden dolaştı; hâlâ da dolaşıyor. Anadolu'da ayak basmadık toprak bırakmadı. İl, ilçe, köy ve mezra. Nereyi bulduysa gitti. Bugüne kadar 3 milyon çocuğu kucaklayarak; müthiş bir performans gösterdi. Ebru Uygun, TOÇEV'in başkanı ve aynı zamanda kurucusu. Anadolu'da okuyan fakir çocukların derslik ihtiyacını da karşıladı TOÇEV; araç, gereç ihtiyacını da. Yeri geldi, o çocukların eline bir oyuncak tutuşturup sevinmelerini sağladı. Yeri geldi sobalarına odun attı, ısınsınlar diye. Yeri geldi sırtlarına kaban, ayaklarına ayakkabı aldı. Üniversiteyi bitirinceye kadar burs verdiği öğrenci sayısı da küçümsenmeyecek kadar fazla. Bütün bu hizmetleri yerine getirmek için kaynak lazım tabii. TOÇEV nereden buluyor kaynağı? Sponsor kuruluşların desteği de var, ferdi yardım da. Ayrıca, TOÇEV profesyonel bir yapıya sahip. Etkinlikler düzenliyor mesela. Bazen de bir ürün satarken görüyoruz onu. Hizmetin ana kaynağı bu gelirler işte. Ebru Uygun bugüne kadar 3 kitap yazdı. Onların geliri de tabii TOÇEV'e. Ebru Uygun iki aydır Amerika'daydı. Colin Powell'in başkanlığını yaptığı Eisenhower Vakfı'nın davetlisi olarak gitmişti oraya. Döndüğünü duyunca, "Hoş geldin" demek için uğradım kendisine. Zaten deliydi, iyice dellenmiş bu iki ay içerisinde! Gönüllü kuruluşa üye olmayan Amerikan vatandaşının olmadığına dikkat çeken Uygun, sistemi görüp hayran olduğunu söyledi. Ardından da, "Bizim insanımız farklı ama" dedi. "Türk olmaktan gurur duydum." Uygun, konuşma esnasında bir noktaya dikkat çekti ki, yerden göğe haklı. "Onlarda sistem var ama duygu tükenmiş. Yaptıklarını iş yapar gibi yapıyorlar. Bizde ise duygu var, sistem noksan." O şimdi orta yolu bulmanın hazırlığında. Ne fazla sistem, ne fazla duygu. İkisinin arası. Ebru Uygun, dördüncü kitabını verdi bana. "Birlikte Büyümek." Kendisini, ailesini, TOÇEV'i anlatıyor. Mutlaka okuyun. Nefis bir kitap. Okudukça Ebru Uygun'u sevecek, sevdikçe okuyacaksınız. Onun ne çılgın bir gönüllü olduğunu görüp hayretler içinde kalacaksınız. Size bir ipucu daha vereyim. "Birlikte Büyümek"i okurken, hem Uygun'un anne, baba ve çocuklarına duyduğu sevgiye bizzat şahit olacaksınız, hem de onun; işine nasıl önem verdiğini görüp ailesini ihmal etmesini hoşgörüyle karşılayarak; "Bu kadın, bu işi yapmasa yaşayamaz" diyeceksiniz. Benim en beğendiğim yanı ise hizmete ideoloji ve siyaset karıştırmaması. O sadece gönüllü. Samimi bir gönüllü...