Please. One minute, please! Bu konu önemli. Açıklığa kavuşturulması lazım. Hani, Başbakan Erdoğan'ın "Benim için bitti, daha gelmem" dediği, bazıları için ise bir nev'i "milad" olan Davos hadisesi var ya, işte ondan bahsediyorum. Onun aydınlığa kavuşması lazım. Erdoğan'ın Şimon Perez'i dümdüz edip çıkıp gittiği gece, daha doğrusu o geceden sonrasını diyorum, anlayın işte. O gece sıcağı sıcağına kaleme sarılan gazete yazar ve yorumcuları vardı; "Erdoğan, Türkiye'yi haklı iken haksız duruma soktu. Yaptığı kabul edilemez bir hataydı" diye yazan. Sahi ne oldu onlar? En hiddetli ve şiddetlileri dahi, topuğu üstünde dönüp, "Ben tepki vermesine bir şey demiyorum. İyi yaptı. Ancak, diplomatik ilişkilerde böyle bir davranış yok" diye sözünün arkasını toplamaya çalışıyor. Muhalefet partileri de öyle. İki-üç gün gecikmeli de olsa, "doğru yaptı" şeklinde beyanat vermeye mecbur hissettiler kendilerini. Sıkıysa vermesinler. Vatandaş daha havalimanında karşılayıp bağrına bastı Erdoğan'ı. Bu bağra basma sadece AK Partili vatandaşların eylemi de değildi. Her parti mensubundan aynı tepki geldi. O da yetmedi, Orta Doğu halkı ayağa kalktı. "Liderimiz Erdoğan." Türkiye'nin silkinip üzerindeki pısırıklık külünü attığı gündü o gün. "Diplomasi hatası" diye bir şey yok yani. Excuse me. Diplomasi what anlama geliyor? Benim bildiğim diplomasi, karşı tarafa bir şey kaptırmadan kendi çıkarlarını savunmak ve uzun vadede bu ilişkiden menfaatlenerek çıkmak demektir. Yoksa, ağzını yüzünü eğmek değil. Sessiz kalmak hiç değil. Tarz diyorlar. Diplomasinin tarzı yok ki. Kişilerin tarzı vardır. Erdoğan da kendi tarzında konuştu zaten. Suni, yapmacık bir davranış sergilemedi. Neyse oydu. Onun bu davranışı Türkiye'ye çok şey kazandırdı. Bunun altını çizmek gerekiyor her şeyden önce. ABD ve İsrail, "Topum var. Tüfeğim var. Atom bombasının en âlâsı bende. Öyleyse haklıyım" diyor ve fütursuzca hareket ediyordu. Halbuki, onların bu sorumsuz davranışı El-Kaide gibi bir terör örgütünü dünyanın başına musallat etti. O da yetmedi, canlı bombalar türedi. Erdoğan'ın o çıkışı onların takkesini düşürdü. Herhalde, kellerini görüp kendilerine çekidüzen vereceklerdir. Ayrıca, İsrail geçmişini unuttu âdeta. Onlar ki, Musa Aleyhisselamın ümmeti. Musa Aleyhisselam çocuk katili Firavun'un zulmünden kurtulan bir peygamber. Çocuk öldürmenin ne kadar ağır bir suç ve günah olduğunu onların herkesten daha iyi bilmesi lazım. Firavun'un başına nelerin geldiğini de. Fakat, hırsları onları âdeta kör etti, gerçekleri göremez hale getirdi. Erdoğan'ın silkelemesi bu yönden de faydalı oldu. Geriye kala kala Türkiye'nin bu menfaati sürdürmesi kalıyor. Tüm coğrafyanın desteğini arkasına aldıktan sonra daha rahat sürdürecektir bu ilişki ve menfaati. Kimsenin şüphesi olmasın! Önemli Not: Bendenizi bilgilendiren değerli büyüğüm Ender Arvas'a teşekkür eder, saygılarımı sunarım.