Her gazetede olduğu gibi bugün 34 yaşına giren Türkiye Gazetesi'nde de zaman zaman genel yayın müdürü değişir. Sizi nasıl ilgilendirmiyorsa, aslında beni de pek ilgilendirmiyor bu. Gelen ağam, giden paşam!.. Fakat birkaç incelik var ki, onu da söylemeden edemeyeceğim. Hani devlet dairelerinin duvarlarında eski yöneticilerin resimleri asılıdır ya; ışıl ışıl parlatırlar koridoru. Aynı adet medya sektöründe de vardır aslında. Gazete koridorları da onların resimleriyle renklenir. Türkiye Gazetesi bugün her ne kadar 34'üncü yılını kutluyorsa da biraz buruk, İhlas Holding zorlu bir dönemden geçiyor çünkü. İhlas Finans'tan dolayı borçlu. Yemiyor, içmiyor, borç ödemeye bakıyor. Eh, sorumluluk duygusu tabiî. Onun için kılı kırk yarması da normal. Birinci öncelik tasarruf... Eski genel müdürlerin resmini çerçeveleyip asmak yerine onların kendilerini istihdam ediyor mesela. Ömer Öztürkmen... İsmail Kapan... Resul İzmirli... hepsi eski genel yayın müdürü. Bizim bulunduğumuz koridorun en başındaki odalar onlara ait. Görmek isteyen gelsin, görsün. İyi fikir değil mi? Kurum, hem onların bilgi birikiminden istifade ediyor, hem de çerçeve parası yok, resim parası yok... Bu koridora 'Genel Müdürler Boğazı' diyorum, ben. Adeta Çanakkale Boğazı, geçit vermiyor. Koridorun solunda yeni genel yayın müdürümüz Fuat Bol'un makamı yer alıyor. Sağda ise İzmirli'nin odasıyla başlayan ofisler zinciri. Diğer müdürler de göz önüne alınacak olursa; buraya adım atmak için yürek ister. Şahsen ben irkiliyorum!.. Bir taraftan da gurur duyduğumu itiraf etmeliyim... Geçmişte genel müdürlük yapıp da odası olmayan bir yöneticimiz daha var: Kenan Akın. Odası yoksa da namı var bu koridorda. Kenan Akın'ın en önemli hasleti, merhametiydi (!) Çok şefkatli bir insandı, hepimizin üzerine titrerdi. Hele Cağaloğlu'ndayken. Bize bir şey olmasın, diye Sultanahmet, Beyazıt ve Sirkeci dışına çıkmamıza asla müsaade etmezdi. Laleli'ye kadar inişlerimiz bile ondan izinsiz olurdu hep!.. Namı okyanusları aşan Genel Yayın Müdürümüz Fuat Bol ise onun tam aksi. Haber, diyor da başka bir şey demiyor. Koşmamızı, haberi neredeyse söküp getirmemizi istiyor. Kendisinin bir ayağı Ankara, bir ayağı Anadolu, bir ayağı yurt dışı ya, bizi de öyle istiyor. Bazen hayıflanıyorum: Fuat Bol'da da Kenan Akın merhameti (!) olsaydı, ne olurdu sanki? Gazeteme uzun ömür, çalışanlarına da başarılar diliyorum. MI ACABA?!. Kötü adam J.R. ölmek istiyormuş... Onu o zaman isteyecekti! *** Panikatakla başa çıkmak mümkünmüş... İstenirse tabiî! *** Türk halkı milletçe asabiymiş... Başka bir alternatif vardı da yapmadık mı? *** Kredi kartı kullanımı patlamış... Bumerang gibi olmasın da! *** Fener 16 hafta sonra kaybetmiş... Fener bu işte, 16 hafta kaybedip 16 hafta kazanıyor! *** Derviş, CHP yönetiminden istifa etmiş... Oradaki görevini de tamamladı demek ki!