Oyum kime? (3)

Oh, be! Kararsızlıktan kurtuldum nihayet. Sisler dağıldı, zihnim berraklaştı ve oyumun rengi belli oldu. Kararsızlık ne kötü bir şeymiş yahu! Oyumu hangi partiye vereceğim netleşti ya, üzerimden bir ton yük kalktı adeta, tüy gibi hafifledim. Kolay olmadı haa, onu da söyleyeyim. Nedense çok zorlandım bu kere. Meydanları taradım evvel emirde: kim ne diyor diye? Ardından televizyon ekranlarını ve tabii gazeteleri. Sen-ben dalaşmalarını ve kayıkçı kavgalarını bir kenara bıraktığımda, elle tutulur fazla bir şey kalmadı zaten ortada. Çoğu kuru gürültüymüş! Dedim ya, ince eleyip sık dokudum. Eleğin üstünde fazla bir şey kalmadı kalmasına ama o eleme var ya, canıma okudu. Ne kadar gürültü kirliliği yaşamışız şu son bir kaç ayda be arkadaş. Yazık, günah vallahi şu millete!.. Eleye eleye üç parti kaldı, oy verebileceğim. Onlar arasında ikinci bir eleme daha yaptım ve kime oy vereceğim çıktı ortaya. AK Parti, MHP ve GP... Bu üçü finale kalan partilerdi. Genç Parti'yi denemek istedim ilk başta ama barajı aşamayacağı için vazgeçtim. Geçen seçimde de böyle bir hatam olmuştu çünkü. Liberal Demokrat Parti'ye vermiştim oyumu. Hem çok düşük oy aldı, hem de Besim Tibuk genel başkanlığı bıraktı; benim oy da güme gitti tabii! MHP gönül bağım olan parti. Onu her zaman iktidarda, en azından parlamentoda görmek isterim; lazım çünkü. MHP'ye oy vermememin nedeni ise barajı aşıyor olması. Şayet baraj problemi olsaydı, oyum kesin MHP'nindi. Geriye kala kala AK Parti kaldı. Ona da gönül rahatlığıyla vermiyorum haaa!.. Biraz kerhen oluyor ama ne yapayım? AK Parti'den daha layığını bulamadım oy vermeye. Bu benim kusurum değil, partilerin!.. AK Parti'ye neden kerhen veriyorum oyumu? Onu da söyleyeyim. Başbakan Erdoğan'ın geçmişteki "Bizden olsun" ısrarcılığı var ya, fazlasıyla kızdırıyordu bu beni. Merkez Bankası Başkanı tayininden itibaren gerilen ip geldi geldi Cumhurbaşkanı seçiminde koptu. Şayet, Erdoğan'ın "Cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşırız" mesajı olmasaydı AK Parti'ye yine vermezdim oyumu ama bu söz beni teskin etti. Şimdiye kadar uzlaşmasız bir tavır sergileyen Erdoğan'ın uzlaşma sinyali vermesi çok önemli bir mesaj oldu şahsen benim için. Esasında sadece Cumhurbaşkanı konusunda da değildi Erdoğan'ın bağnazlığı. Bürokrat tayininde de vardı ve beni çileden çıkarıyordu bu tutumu. Fakat, orada da ciddi bir yumuşama içinde olduğunu görüyorum. Olumlu tabii. İnsan kaynakları yönetimi Ayrıca, milletvekili adaylarında öyle bir rötuş yaptı ki, bu konuda samimi olduğunu göstermesi bakımından çok önemli bu davranış. Bir insanın, siyasi lider olsa dahi hata yapması mümkün. Önemli olan bunda ısrarcı olmaması. "Milli Görüş" fikrinden gidenleri ayıklayıp daha liberal ve vizyon sahibi kişilere öncelik vermesi, AK Parti'yi merkez parti konumuna da soktu. Mehmet Şimşek, Ertuğrul Günay ve Zafer Çağlayan gibi örnekler bunun en canlı misali. Türkiye, son 6 yılda krizden çıkış kavgası verdi. Şimdi artık hızla geleceğe koşması gerekiyor. AK Parti'nin geçen 5 senesine bakıldığında, herkes gibi ben de görüyorum birçok eksikleri olduğunu ama yanlış yaptıklarını veya laçka olduklarını söylemek biraz iddialı olur kanaatindeyim. Uyguladıkları para politikaları dört dörtlük değilse de fena sayılmazdı. Kaynakları kullanmada basiretli davrandılar. Har vurup harman savurmadılar bir kere geçmişteki iktidarlar gibi. Dış politikada da fazla zikzak çizmediklerini söyleyebiliriz. En büyük hataları, insan kaynaklarının kullanımında oldu. Vizyon sahibi kişileri kucaklayamadılar bir türlü. Fakat, Başbakan'ın son çıkışları bu hatayı fark ettiğini ve düzeltmeyi hedeflediğini net bir şekilde gösteriyor. Türkiye'de yetişmiş insan yok değil, var. Var ama bu insanların sayısı yine de batı ülkelerinde olduğu kadar fazla değil. Üçü o sektörde, beşi bu sektörde bu insanların. Önemli olan o kişileri bulup faydalanmak. Siyasi bir paye vermeye de gerek yok bu adamlara; onu da söyleyeyim. Böyle bir ortamda, "Benden olanlarla iş yaparım arkadaş" dedin mi yandın! Hadi bir sektörde 2 kişi buldun, diyelim; öbür sektörde çıra yakıp arasan bulamazsın o vizyondaki insanı. Kıt çünkü. Tayyip Erdoğan'ın son ifadelerine baktığımda; onun basiretli bir lider gibi davranıp bu insanları etrafında toplayacağı ve müthiş bir seferberlik başlatacağı kanaati hasıl oldu bende. Dolayısıyla oyum AK Parti'ye.