Özelleştirmenin neresindeyiz?

A -
A +

Mutlaka duymuşsunuzdur bu deyimi: Kedi yetişemediği ciğere mundar dermiş. Bir de, Yavrusu kargaya kuzgun görünürmüş var ki, tam bize göre. İfratla tefrit arasında gel git, mutlu ol!.. Şu özelleştirme konusu... 20 seneyi aşkın bir süredir Türkiye'de iktidar olup da özelleştirmeye karşı olan hükümet gördünüz mü siz hiç? Hepsi istedi değil mi? Hakeza, yabancı sermaye. Hani? Ne doğru dürüst bir özelleştirme yapıldı, ne de yabancı sermaye girdi ülkeye. Neden? Çin'e 2003 senesinde giren yabancı sermaye miktarı 53 milyar dolar. Hayır, yanlış okumadınız. Tamı tamına 53 milyar dolar. Sadece bir seneye mahsus da değil haa, her sene öyle. 2002'de yine 55 milyar dolarlık yabancı sermaye girmişti bu ülkeye. Bunu ben söylemiyorum, OECD söylüyor. OECD Raporu'na göre Çin ABD'yi bile geçmiş. 2001 senresinde 72 milyar dolar yabancı sermaye çeken ABD, 2003'de 40 milyar dolarda kalmış. Bizim kasım kasım kasılan iktidarların mangalda kül bırakmayan konuşmalarını duyan; zanneder ki, yabancı sermaye için dünyanın en cazip ülkesi Türkiye. Hani? El elde, baş başta. Bu senenin tamamında 2 milyar 400 milyon dolar öngörülen Türkiye'ye yılın ilk dört ayında yalnızca 461 milyon dolar doğrudan yabancı sermaye girişi olmuş. Aynı dönemde Türk yatarımcıların yurtdışına çıkardığı 143 milyon dolar bundan düşülürse; geriye dişin kovuğunu bile doldurmayan bir miktar kalıyor, ki halimiz meydanda. Lafı uzatmaya hiç gerek yok aslında. 1992'den bu yana Türkiye'ye doğrudan giren yabancı sermaye toplamı 13 milyar 844 milyon dolar. Çıkan sermaye ile birlikte değerlendirildiğinde ise Türkiye'ye net olarak 8 milyar 429 milyon dolarlık bir yabancı sermaye girişi olduğu görülüyor. Şimdi, sorarım size. Elin oğluna her sene 50 milyar dolar sermaye girişi olurken bize neden 12 senede gele gele 8.5 milyar dolar geliyor? Ha, neden? İktidarların mazereti belli: Türkiye'de yabancı sermayeye karşı güçlü bir lobi var, bir türlü kırılamıyor. Hakeza, bürokrasi: Hepsi statükocu!.. Bırakın bu ayakları. Çin'de yok mu bu lobi? Var, hem de kralı var ama adamlar fırsat vermiyor onlara. Bizde ise bol palavralı laf. İktidarları boyunca siyasetçi sanki palavra yarışında. Savuruyor da savuruyor. İcraata geldi mi, tıs!.. Bununla kalsa, yine iyi. Dedim ya, bizimkiler laf üstadı. Neymiş efendim? Çin, çürük çarık mal üretiyormuş. Yok, yarın onun hepsi mum gibi sönermiş... Geçin bunları, geçin!.. Çin'e giden yabancı sermaye enayi mi? Eften püften mal üretmek için taa Çin'e gidecek göz var mı onlarda? Birbirimizi avutmayalım. Evet, Çin'in ürettiği mallar bugün belki birer marka değil ama dünyanın önde gelen markalarına fason üretim yaptıkları gerçek. MI ACABA?!. Saddam, asıl suçlunun Bush olduğunu söylemiş... Tencere dibin kara, seninki benden kara! *** Köprü, benzin ve doğalgazdan sonra şeker de zamlanmış... Devlet KİT ürünleri zammında şahin, maaş zammında karga! *** Dünya Değerleri Anketi'nde Türkiye, İsveç'ten sonra çevreye en duyarlı ikinci ülke çıkmış... Sorarak yapınca öyle çıkar tabii, bir de görerek yapsalardı ya o anketi! *** IMF, Washington'a çağırdığı Derviş'ten yardım istemiş... Daha birinci yardımın şokundan çıkamadık, bu da ne oluyor?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.