Paran kadar konuş

A -
A +

2004 yılında cari işlemler açığı biraz büyüdü diye Türkiye'nin eli ayağına dolandı. Kredi derecelendirme kuruluşlarından ikaz yedi. Topu topu 13-14 milyar dolar kadar bir açık içindi bu. Diğer taraftan ABD 605 milyar dolarla rekor bir dış ticaret açığı veriyor ama hiç tınmıyor. Boru değil, 70 milyon Türk insanının iki seneden fazla çalışıp kazandığı para bu! Yine de kılı kıpırdamıyor. Para basıp kapatıyor çünkü. Oh, ne âlâ! Paranın gücünü görüyor musunuz? Vakti zamanında Türkiye de bastı ama sonuç malum! 'Bas parayı kapa açığı' demekle olmuyor bu iş. Ancak ABD'nin hakkı! 1999 senesinde kendi birleşik parasına geçen AB de euro ile bu avantajı kullanmak istedi ama ıhh! ABD doları rezev para bir kere. Dünya, ticaretini onunla yapıyor. AB, euroyu 450 milyonluk kendi nüfusuna kullandırmayı bile daha başaramadı doğru dürüst. Değil ki, dünya parası olsun! Global dünyada sanayi, ticaret, teknoji bile tek başına bir anlam ifade etmiyor artık. Para ve onu yöneten politikaların da güçlü olması lazım. Doların gücü, bugünleri taa 1980'de gören ABD Başkanı Reagan'dan geliyor aslında. "Güçlü bir Amerika" kurmayı düşünen Reagan, bu hedefini gerçekleştirmek için finans, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörünü liberalleştirdi. Üzerlerindeki tekel kalkan bu üç sektör Amerikan ekonomisini sınırsız bir lider konumuna getirdi. ABD Merkez Bankası (FED) istediği kadar banknot basıyor ve kapanın elinde kalıyor bu dolarlar. Piyasa, "Bunu alıyorum ama ya yarın değer kaybederse?" diye düşünmüyor bile. 50 sene vadeli ABD tahvilleri de öyle, kapış kapış gidiyor. ABD'yi ABD yapan parası. İstikrarsız ortamlar insanlara çok büyük zararlar veriyor. Türkiye, sayısız kriz yaşadı ve ağır faturalar ödedi. Üretkenliği ve rekabet yeteneğini arttırmaya yönelik tüm ciddi teşebbüsleri, ülkeye vahşice girip çıkan sıcak para yüzünden her defasında etkisiz hale geliverdi. Şimdi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın dalgalı kur sistemi üzerine oturttuğu akıllı fiyat politikaları belli bir istikrar getirdi ülke ekonomisine. Hazine de öyle. Parayı doğru yönetmesi ve düşük FED faizini fırsat bilip döviz cinsi tahvil çıkarması, piyasayı rahatlattı. En son 20 yıl vadeli tahvile 13 milyar dolarlık talep gelmesi en canlı örneği bunun. Ancak, henüz her şey hallolmuş değil. Milli para birimi, AB ve ABD dışında kalan diğer ülkeler gibi Türkiye'de de spekülatörlere karşı zayıf kalıp savunma gösteremiyor. Birleşik para birimleri çok daha güçlü halbuki. En bariz örneği dolar bunun. Euronun hedefi de o. Nispeten zayıf bir para birimi olarak ortaya çıkması, özellikle ABD dolarına karşı işe yaradı aslında. Daha güçlü olsaydı ABD'nin rekabete yönelik baskısına daha fazla maruz kalacak ve belki de ezilip gidecekti. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ve Çin, Hindistan gibi diğer Asya ülkelerinin ilerideki tavrı ne olacak henüz belli değil. Şayet AB gibi onlar da birleşik para birimine geçerlerse dengeler yine değişir tabii. Bu şartlar altında Türkiye'nin bir an önce euroya geçmesi lazım. Hem ekonomik istikrar yönünden ve hem de siyasi baskılara direnç göstermesi bakımından şart bu. > MI ACABA?!. * Milli Eğitim Bakanı Çelik, "Çocuğa ceza vermeyin, bu velilerin de karnesi" demiş... Öğretmenlerin payı hiç mi yok acaba bu başarısızlıkta! *** * ABD Merkezi Kuvvetler Komutanı Abizaid, İncirlik'i kullanmak istediklerini söylemiş.. Yine başa mı dönüyoruz ne? *** * Havaların sıcak gitmesi ayıları kış uykusundan uyandırmış... Bazı ayılar hiç yatmamıştı ki! *** * İngiliz bilim adamları, cep telefonlarının 8 yaşından küçük çocuklarda beyin tümörü riskini arttırdığını söylemişler. Bizim çocuklara bir şey olmaz, kafası taş gibi onların!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.