Sabırla gelen başarı

A -
A +

Güllüoğlu Baklavaları Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güllü'ye sordum: Kriz sizi de etkiledi mi? "Evet" dedi Güllü. "Yüzde 15 düştü satışlarımız!" Nasıl Erdoğan "Durmak yok. Yola devam" diyor. Nadir Güllü de aynı kafada. Başbakan'ın siyasi sloganını ekonomiye adapte edip bu mantığı kendi işinde şiar eylemiş. Durmak istese de duramaz zaten. Markalaşma buna müsaade etmez. Tıpkı insan hücresi gibi, ha bire kendini yeniliyor çünkü. Kısa sürede yenilenen hücre olduğu gibi uzun sürede yenilenen de var. Şayet yeni bir ürün çıkaracaksanız, en çok ihtiyaç duyduğunuz şey zamandır. O ürünün herkesin damak tadına hitap etmesi için ar-ge yapmanız lazım. Deneyler.. deneyler... deneyler... Gıda mühendisleri aylarca, yıllarca yapıyor bu işi. Güllüoğlu malum baklavacı. Türkiye ve yurtdışında 30 mağazası vardı. Hem satış, hem servis yapıyor bu mağazalarda. Şimdi 33 oldu sayıları. Türk halkı ve kuzeydeki komşularımız baklavayı tanıyor. Ama Avrupa ve Amerikalı bilmiyor bu müthiş gıdayı. Güllüoğlu kafaya koşmuş. "Baklavayı tanımayan kalmayacak" diyor. İddialı. Tanıtım yapılıyor ama gelin bir de Faruk Güllü'ye sorun. Neredeyse tek tek tattırarak gerçekleştiriyor bu eylemi. 500 milyondan fazla olan Avrupalının midesini böyle fethediyor. Bir Alman'a baklava ikram edip sormuş; "Nasıl buldun?" Alman "Mmm" demiş. "Mükemmel. Daha önce baklava diye yediklerimden çok farklı!" Bir de böyle bir handikap var. Kalitesiz ürünün kaybettirdiği pazar! Faruk Güllü aklını kullanıp bir kestirme yol bulmuş. "Baklavayı, onların tanıdığı bir lezzetle birlikte sunmak." Avrupalının tanıdığı ürün ne? Çikolata!.. Güllü bu; kafaya koydu mu yapar. Lalinella markasıyla çikolata üretmeye başlamış. Fakat, ne çikolata. Dünyanın en kaliteli kakaosunu kullanıyor; Fildişi Sahillerinde yetişen kakao. Dedim ya, Faruk Güllü işinin aşığı bir müteşebbis. Bununla kalır mı? Bir de tahinlisini yapmış. Tahinli fındık kreması. Ama ne tahin. Japonların izini sürerek bulmuş onu. Dünyanın en lezzetli tahini Türkiye'de yetişiyor ama bilen yok; Japonlardan başka. Japonlar uyanık tabii. Susamın içinde kalsiyum, bakır, magnezyum, demir gibi mineraller ve B vitamini var. Sağlık için birebir yani. Adamlar gelip Fethiye'nin Köyceğiz'inde bulmuş o susamı. Güllü de onların gittiği yoldan gidip yakalamış. Bu tahinle yapılan krema gerçekten nefis. Sür ekmeğe ye. Bir de Lalin var. Çikolata kaplamalı lokum. Müthiş bir aromaya sahip. Bununla bitmiyor. Dahası da var: Milon. Milon ürünlerinde Türkiye'nin geleneksel badem ve fındık ezmesi çikolata olup çıkmış. Bu kadar çeşit olur da baklavacının eli güçlenmez mi? Güllü "Şimdi ayaklarım yere daha bir sağlam basıyor" dedi. Artık Avrupa ve Rusya pazarını fethetmeye hazır olduğunu söyledi. Bir de Kübban'ı var Güllü'nün. Kübban, kebapçıların kullandığı ekmeğin adı. Hani şu kabaran küçük ekmekler var ya, o. Fakat, Kübban ekmek ismi olmaktan çıkıp marka olmuş. Kebapçı markası. Güneşli'deki Kübban, Gaziantep Mutfağı. Gaziantep'te ne varsa, orada bulmak mümkün. Sabah kalvaltısında 150 çeşit Antep yemeği var. Öğle ve akşamları ise kebap ve çorba. Yakında semtinizde de bir Kübban görürseniz şaşırmayın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.