Sadece kendisi "Güler" değil bizi de güldüreceğe benziyor

A -
A +

Türkiye'nin en ciddi problemi ne? Enerji tabiî. Şeksiz şüphesiz böyle bu. Aha, İran. Birkaç gün doğal gaz vermedi... konutlar soğukla, fabrikalar durma tehlikesiyle burun buruna kalıverdi. Hadi, bu gelip geçici, diyelim. Türkiye'nin her sene Atatürk Barajı kadar bir enerji kaynağına ihtiyaç duymasına ne demeli? Kim ne derse desin Türkiye'nin en köklü meselesi enerji meselesi. Pahalı da. Pahalı enerji kullanan ülkelerin ilk sırasında geliyor Türkiye. Kayıp, kaçağı da cabası. Bütün bu olumsuzluklara bakıp insanın "Enerji Bakanımız uyuyor mu?" diyesi geliyor. Da... bereket Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler uyumuyor. Adam, uyanık adam. Bir taraftan günü kotarmaya çalışıyor, bir taraftan da "Ne yapıp ederim de Türkiye'nin enerji meselesini kökten hallederim" diye düşünüyor. Elektriğe 5 sene zam yapmayıp sanayiciyi destekleme rekoru da kendisine ait; onu da hatırdan çıkarmamak lazım. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, ABD dönüşü orada yaptığı temasları anlatırken, "Nabucco projesinde çok detaylı calışmalarımız oldu" dedi ve ABD ile mart ayında çok önemli bir toplantı daha yapacaklarını söyledi. Bakanlar seviyesinde bir toplantı bu. Irak petrol ve doğal gazı ise gündemin ana maddesi. Ortak çalışmalar şimdiden başlamış bile. Malum, Kerkük-Yumurtalık boru hattından ham petrol akıyor. Yeni projeye göre bu hatta paralel bir doğal gaz boru hattı daha döşenecekmiş. Türkiye-ABD iş birliğiyle gerçekleştirilecek olan bu projelere İngiltere'nin ortaklığı söz konusu. Ayrıca, Nabucco projesine 6. ortak olarak Alman RWE'yi düşündüklerini söyledi Bakan Güler. Uluslararası bir konsorsiyum söz konusu yani. Şimdi bu fotoğrafa bakıp ne demesi lazım insanın? Türkiye, sanayi ve meskenlerin ihtiyaç duyduğu enerji kaynağını buldu, demekten başka bir şey düşünemiyorum ben şahsen. Şayet, bu projenin bir tarafında dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz rezervine sahip Kuzey Irak, diğer tarafında ise bu kaynakların nasıl işletileceğini iyi bilen Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) var ve bu sistemin en tepesinde Hilmi Güler gibi basiretli bir Enerji Bakanı oturuyorsa; gözü kapalı, bu iş oldu, derim ben arkadaş. En-Ver Projesi Bu işin çok derinlikleri var, çok. Hangisini sayayım. Her şeyden önce, ABD'yi "Kuzey Irak petrol ve doğal gazını birlikte işlemeye" ikna etmek, her babayiğidin harcı değildi. İktidar, bunu yaptı. Böyle zor bir işi tereyağından kıl çeker gibi çekip çıkardı. Uyguladığı doğru ve yerinde stratejilerle yaptı tabii bunu. Türkiye kârlı da, ABD kârlı değil mi? O da kârlı gerçekleşen bu enerji ittifakından. Petrolün var ama koruyamıyorsun, neye yarar? Türkiye, Kuzey Irak petrolüne üretim ortağı olmasaydı hep var olacaktı bu tehlike!.. Türkiye, ABD ile enerji müttefiki oldu, bu tehlike bitti. Türkiye, Kuzey Irak'ta petrol kuyusuna sahip oluyor ya; isterse terörle mücadele maksadıyla, isterse sahip olduğu petrol kuyularının güvenliğini sağlamak için o bölgede asker bulundurma imkanına da kavuşmuş oldu. Türkiye petrol ve doğal gaza ihtiyaç duyuyordu, ABD ise sahip olduğu petrolü korumaya. Hilmi Güler'in tesis ettiği enerji ittifakıyla her iki tarafın arzusu da gerçekleşmiş oldu. Kalıcı ittifaklarda nihai hedef bu değil mi zaten? Hilmi Güler'in açıklamalarından anlaşıldığına göre Türkiye-ABD ve İngiltere arasındaki enerji yatırım ortaklığı sadece Kuzey Irak'la da sınırlı kalmıyor. Türkiye'deki rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarında da belli nispetlerde ortaklıklar olacağa benziyor. En azından, teknik destek verecekleri kesin. Geriye bir tek nükleer enerji kalıyor ki, o da oldu olmak üzere. AK Parti İktidarı, nükleer enerji konusunda kararlı olduğunu açıklayalı çok oldu çünkü. Bunlar işin üretim ayağı. Bir de buna, "En-Ver" adı verilen enerji tasarrufunu özendiren projeyi ekleyin. Ki, 3 milyar dolarlık bir tasarrufu hedef alıyor bu proje. Enerji bollaşır da fiyatlar aşağı inmez mi? Bolluk ve tasarruf. İki kanatlı tayyare. İşte o vakit, Türkiye uçar. Türk sanayicisi aslanlar gibi rekabet etme şansına kavuşmakla, global dünyanın en gözde aktörleri arasına girme fırsatını da yakalamış olacaktır mutlaka.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.