Tıp dünyasında yaşanan baş döndürücü yenilikler bazen sürprizlerle de çıkıyor insanın karşısına. "D vitamini" mesela. Bugüne kadar vitamin olarak bildiğimiz "Vitamin D" bir hormonmuş ve ayrıca oldukça kritikmiş de. Kritikliği, vücudun bu hormonu kendi kendine üretememesinden kaynaklanıyor. Eski bilgilerimiz, "Vitamin D"nin kemik sağlığı için gerekli bir hormon olduğu ile sınırlıydı. Şimdi ise tüm vücudun bu hormona ihtiyaç duyduğu ispat edildi. Dolayısıyla "Vitamin D" eksikliği sadece kemik gücünü azaltmakla kalmıyor; bağışıklık sistemini zayıflatıyor, onunla da kalmayıp bağışıklık sistemini şaşırtıp kendi organlarına saldırttığı dahi oluyor. Daha fenası; şeker hastalığı ve kalp damar hastalıklarına yatkın hale getiriyor vücudu. Sağlıklı kalmak istiyorsanız, kol ve bacaklarınızın günde yarım saat güneş almasına izin verin. Malum kanser insanlığın korkulu rüyası oldu. Yüksek koruma faktörlü güneş yağları sürmeden sokağa çıkmıyor modern insan. Ayrıca sımsıkı giyiniyor. Buna bir de kapalı ofiste 8 saat çalışmayı ekleyince; ister istemez "Vitamin D" eksikliği problemi ile yüz yüze geliniyor. Bu problem tüm dünyanın problemi aslında. Aylarca güneş görmeyen ülkeler var. Ki, hemen hepsi "Vitamin D" eksikliğinden muzdarip! Türkiye bu bakımdan oldukça şanslı bir ülke. 360 gün güneş görüyor. Yeter ki, bu güneşten istifade etmesini bilelim. Türkiye günlük güneşlik bir ülke olmasına rağmen, toplumun bu imkândan kafi miktarda faydalandığı söylenemez. Türk toplumunda her iki erişkinden biri "Vitamin D" eksikliği çekiyor. Vücudun kendisi "D Vitamini" üretemiyor. Dolayısıyla risk daha da artıyor. Vücudunuzda kas krampları, ağrı ve dengesizlikler varsa bilin ki vücudunuz "Vitamin D" eksikliği sinyali veriyor. Güneşten mutlaka faydalanın ve haftada iki gün balık yiyin. Uskumru ve somon gibi yağ bakımından zengin balıklar tercih edilirse daha da iyi. Unutmamak lazım ki, vitamin tabletleri vücudun ihtiyacını karşılamıyor. İllaki güneş ve balık. Türkiye'de balık üretiminin arttırılması bu yönden de çok önemli. Türk toplumunun daha fazla balık tüketmesi gerekiyor. Antalya'da gerçekleştirilen "14. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi" hekimlerin yoğun ilgisini gördü. Kongrede sadece "Vitamin D" konusu işlenmedi tabii. Dünya ve Türkiye'deki gelişmelerin hemen hepsi ele alındı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç, kalp krizlerine dikkat çekti ve her bir kalp krizinin insan ömründen 10-15 sene çaldığını söyledi. Vücudunda farklı ağrı ve sızı hissedenlerin gecikmeden hekime görünmesini tavsiye eden Güleç, "Akşam yaşadıysanız, sabahı beklemeyin ve hemen bir acil servise müracaat edin" dedi. Kongre'de ayrıca grip aşısına da temas edildi ve Türkiye'de grip hastalığının ocak ayında yaygınlaşmaya başladığına işaret edilerek; aşının kasım-aralık aylarında yapılmasının daha uygun olduğu vurgulandı. Son söz: Kış geldi, geliyor. Ne yapıp edip güneşten yararlanın. Balık yemeyi unutmayın. Yürüyüş yapın ve dengeli beslenin. Obez olmayın sakın. Obezite bizzat "Vitamin D" eksikliğidir çünkü. Sağlıklı günler dilerim.