Sakıp Sabancı'yı bir kez daha rahmetle anma fırsatımız oldu. Sabancı Üniversitesi önceki gece, "Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri"nin beşincisini verdi. Araştırma konusu, "AB'nin yönetişimi ve Kültürel Çeşitlilik: Türkiye'nin Katılımının Etkileri" idi. 17 araştırmacı arasından üçü ödüllendirildi. Hemen belirtmeliyim ki, 5 sene içerisinde 255 araştırmacı başvurdu. Bunu şunun için bilhassa belirttim. Türkiye ile sadece devletler veya şirketler ilgilenmiyor. Bilim adamları ve ilim çevreleri de ilgileniyor. Ah bir de başkaları kadar biz ilgileniversek; kesin uçar bu ülke ama Sabancı Üniversitesi gibi birkaç gönüllü dışında bu işi yapan yok. Maalesef yok! Birinci seçilen araştırma Delaware Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Juliette Tolay'e aitti ve "göç" temasını işliyordu. İkincilik ödülü verilen Dr. Akça Ataç ise "dil" konusunu incelemişti. Üçüncülük ödülü ise "din" konusunda yaptığı araştırma ile Yrd. Doç. Şener Aktürk'e verildi. Ataç, Çankaya Üniversitesi, Aktürk de Koç Üniversitesi öğretim üyesi. Üç araştırmanın seçimi; birbirini tamamlayan bir bütünlük arz etmesi yönüyle olduğu kadar, Türkiye'nin AB'ye sağlayacağı pozitif katkıları ortaya koyması yönünden de önemliydi. Juliette Tolay'in araştırması mesela. Göç konusunu araştıran Tolay; Demir Perde ülkelerinin dağılmasıyla birlikte bu ülkelerden Türkiye'ye başlayan göçe dikkat çekiyor bu göçün Türkiye tarafından nasıl hüsnükabul gördüğünü anlatırken Türkiye'deki çok sesliliğin ne kadar zengin ve köklü olduğunun altını çiziyor. Kolay değil, milyonları bulan göçmen. Türkiye bu insanların ülkeye girişini AB gibi binbir zorluk çıkararak değil, vize anlaşmaları ve uzun süreli ikamet etme imkânı vererek kolaylaştırdı. Ancak, Tolay, bu konuda Türkiye'yi yönetenleri ikaz etmeden de edemiyor. "İleride başınız ağrıyabilir. Dikkatli olun!" Rahmetli Sabancı, Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birinin sahibiydi. Fakat, Türk milleti onu tevazusuyla tanıdı. "Sakıp Ağa" diye andı. Sakıp Ağa, Türkiye'nin öncü sanayilerini kurmakla kalmayıp ülke meselelerine de kafa yordu. Sayısız sosyal sorumluluk projesini uygulamaya soktu. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, "Sakıp Sabancı, ön yargılardan ve peşin hükümlülükten nefret ederdi" dedi ve bu nedenle üniversitenin sosyal araştırmalar yapmasını vasiyet ettiğini söyledi. Sakıp Ağa ne üzerine titrediği üniversitenin mezunlarını görebildi, ne de yapılan araştırmaları ama Güler Sabancı onun isteklerini aksatmadan yerine getirdi. Sabancı Üniversitesi'nden mezun olan gençler ülkenin yıldızları olurken, yapılan araştırmalar da ülkenin kimliğini parlatıyor.