Sanayici ne istiyor?

A -
A +

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) her sene mutad olarak yaptığı "İstanbul Sanayi Formu" gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan'ın da hazır bulunduğu ve meslek komiteleri temsilcilerini baştan sona dinlediği toplantıda, en dikkat çekici husus; belki de, sanayici şikayetlerinin değişikliğiydi. Enflasyon gündemde yoktu mesela. Yüksek faiz, bankacılık sektörünün reel ekonomiden kopukluğu da. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, hükümetin göreve geldiği günden itibaren iletişim kapılarını açık tutmasına dikkat çekip bu konuların gündemden düşmesinde önemli rol oynayan AK Parti Hükümeti'ne teşekkür etti. Ancak, "Bazı problemlerimiz hâlâ çözülmedi, hâlâ çözüm bekliyoruz" diyen Tanıl Küçük, "Büyük parlamento çoğunluğuna sahip bir, tek parti iktidarı bile gereken reformları yapamayacaksa; bu sorunlar ne zaman çözülecektir" diyerek; taleplerini şöyle sıraladı: Enerji: Türkiye, en pahalı elektriği kullanıyor. Elektrik sektöründeki teknik ve ticari kayıp oranı, yüzde 19 civarındadır. Bu oran, OECD ortalaması olan 7.8'e indirilebilse; yıllık 1.2 katrilyon liralık tasarruf sağlanır. Çare: Elektrik dağıtımının özelleştirilmesi. Vergi: OECD içinde iş gücü maliyetinde en yüksek vergiyi ödeyen ülke yine Türkiye. Prim: Tıpkı vergi gibi istihdam üzerindeki SSK primi, kıdem ve ihbar tazminatı, istihdam kotaları gibi ağır mali yasal yükümlülüklerin hafifletilmesine yönelik hiçbir gelişme yok. Çare: Vergi ve sosyal güvenlik reformunun bir an önce yapılması. ÖTV: Başta otomobil olmak üzere, sık sık gündeme gelen vergi artışları, sektörü zor durumda bırakıyor. Ayrıca, sistemi sorgulanır hale getiriyor ve yabancı yatırımcıları olumsuz etkiliyor. Teşvik: 5184 sayılı kanun uygulaması, kapsama giren ve girmeyen birbirine yakın iller arasında haksız rekabete yol açıyor. Çare: Teşviklerin sektörel ve bölgesel baza kaydırılması. Sanayi Stratejisi: Sanayimizi geleceğe taşıyacak teknolojik gelişmeyi, Ar-Ge çalışmalarını, yenilikçiliği, markalaşmayı, tasarımı; kısacası, katma değeri arttıracak girişimleri teşvik etmeliyiz. Çare: Sanayi envanterinin bir an önce çıkarılması. İhracat: Küresel pastadan daha fazla pay alabilmemiz lazım. Dünya pazarına rekabetçi maliyetle ürettiğimiz, kaliteli ve uygun fiyatlı mal satabilmeliyiz. Çare: Girdi maliyetlerini düşürmek. Pazarlama: Üretmek yetmiyor. Üretilen malı pazarlamak gerekiyor. Komşu ülkelerle güçlü kültürel, tarihi, dini ve etnik bağlarımızı, ticaretimize daha çok yansıtabilmeliyiz. Çare: Hükümetimizin şimdiye kadar uyguladığı aktif politikayı daha ileri taşıması. Çin: Uzak Doğu'dan yapılan düşük kaliteli ve düşük fiyatlı ithalat sektörlerimizi zora sokmakta, insanların işsiz kalmasına neden olmaktadır. Çare: Türkiye'de üretilen malları kullanma bilincinin arttırılması. Bürokrasi: Ağır bürokrasi, global şartlarda rekabet etme zorunda olan sanayicimizi yavaşlatıyor. Bu konuda önemli adımlar atıldı ama üretimi ve istihdamı caydırıcı nitelikte kanun ve yönetmelikler hâlâ var. CE: CE işareti uygulamalarında sıkıntılarımız var. Meselenin çözümü için AB nezdinde bazı siyasi girişimlerin yapılması gerekiyor. Ulaşım: Limanların kapasitesinin arttırması ve tren yolu taşımacılığının yaygınlaştırılması lazım. Finansman: Sanayicimiz, rakiplerinin sahip olduğu uzun vadeli ve uygun şartlarda finansman imkanına sahip değildir. Finansmansızlıktan yeni projeler ve girişimler yapılamıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.