Sanayicinin cesareti

A -
A +

Türk sanayicisi tıpkı 1980'li yıllarda olduğu gibi gözünü kapatıp bilmediği bir işe daha giriyor. O gün turizm atağı vardı, şimdi madencilik. Bilinmeyen bir yöne yelken açmak yürek ister. Türk iş adamı yürekli ki, ışığı görür görmez bodoslama dalıyor. Turizm nispeten daha az riskliydi. Her şeyden önce teşvik vardı. Madencilikte yok bu. Buna rağmen madencilik şu günlerde Türkiye'nin parlayan yıldızı. Bu sektöre giren iki örnek vereceğim size. Biri Koza, diğeri Hema. Çok sayıda işletme de sırada, onu da söyleyeyim. Koza, dünyanın her ülkesine davetiye ihraç eden güzide bir firma. Kulvarları farklı ama Hema da öyle. Otomotiv, tarım makineleri, hidrolik ve inşaat sektörlerinde önemli bir yeri var. John Deere, Caterpillar ve hatta Airbus'a yedek parça üretiyor. Koza, kendi faaliyet alanıyla hiç de ilgisi olmayan altıncılığa girdi. Bergama'daki Ovacık Altın Madeni'ni Normandi Madencilik'ten satın alıp altın çıkarmaya başladı. Hema Endüstri'nin enerji alanında yaptığı atak da öyle. Önce, Türkiye Taş Kömürü Kurumu'na (TTK) ait Zonguldak bölgesindeki metan gazı ve taşkömürü işletme ihalesini kazandı. Ardından merkezi Dallas'ta bulunan Madison Oil Turkey ile yüzde 50-50 ortak olup ihaleye girdi ve Karadeniz bölgesinde denizde doğal gaz arama hakkını aldı. Akçakoca açıklarında ve Boyabat'ta doğal gaz arayacaklar. Koza, 45 milyon dolar yatırıp öyle soktu elini taşın altına. Hema'nın ayırdığı fon da öyle. Tamı tamına 30 milyon dolar. Riski görüyor musunuz? Doğal gaz aramak için 10 milyon dolar para harcayıp makine parkı kuracak ve sonra da bulduğu doğal gaz veya petrolü işleyip satacak. Bulamazsa, gitti o kadar para! Turizmde öyle değildi. Teşvik vardı bir kere. Hem de ne teşvik!.. Madende yok. Bürokrasi de cabası. Bitti deniyor ama ne mümkün? Mevzuat hazretleri tüm azametiyle dipdiri duruyor. Hema, Zonguldak taşkömürü işletme ihalesine girebilmek için 2 trilyon 200 milyar lira teminat yatırdı. Hema Endüstri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, "Bu tam bir ayak bastı parası" diye isyan ediyor ödediği bu bedele. Öyle ya, nihayetinde uluslararası bir ihale. Yabancı şirketler ihaleye girdiklerinde hiçbir teminat yatırmıyorlar. "Türk firması" olduğu için ödedi Hema bu parayı. "Böyle olduğunu bilseydik, yurtdışında şirketlerimiz vardı. Onlardan birini sokardık ihaleye" diyen Mehmet Hattat'ın isyanında ne kadar haklı olduğunu görmek lazım. Altın madenciliği pek fazla gelişmemişse de yetişmiş eleman var sektörde. Hem de Türk teknik adamlar bunlar. Koza, bu işe girerken onların bilgi ve tecrübesine güvendi de girdi. Hema Endüstri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, "Petrol ve doğal gaz arama işi hem çok maliyetli, hem de ne bulacağın meçhul. Dolayısıyla riskli ama bu riski göze aldık" derken; aldığı riske işaret etti. Ancak, Madison Oil Turkey ile işbirliği yapıp bu riski asgariye indirdiğini de belirtmek lazım. Gelelim şimdi zurnanın zırt dediği yere. Türk sanayicisi madencilikte başarılı olur mu? Olur. Hem de bal gibi olur. Geçmişte turizme giren kimdi? Müteahhit ve tekstilci, değil mi? Eh, o gün turizmi yapan işadamı; neden bugün madenciliği başarmasın?.. Yaparlar, yaparlar. Hem de aslanlar gibi yaparlar. Yeter ki, imkan verilsin onlara. > MI ACABA?!. Rock efsanesi olarak tanınan Carlos Santana, asistanını dindar olmadığı için işten kovmuş... Kamusal alanda gerçekleştirmemiştir mutlaka bu eylemi, yoksa yapamazdı! *** Philadelphia'da yapılan bir araştırmada arka koltukta seyahat edenlerin ön koltuğa göre yüzde 40 daha emniyetli olduğu anlaşılmış.. Siyasetçilerin Türkiye'yi neden geri bıraktığı şimdi anlaşıldı: Emniyetimiz içinmiş! *** Yıldız Kenter vakti zamanında Süleyman Demirel'e aşk mektubu yazmış... Size baba diyebilir miyim?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.