Şaşkınım şaşkın!

Gidip gelip 'Bizi üye yap' diyen Türkiye'ye, 'Bu şartlarda alamam ama Kopenhang Kriterleri'ne uyarsanız belki müzakere tarihi veririm' dedi AB. Türkiye, yemedi içmedi, azmedip ciltler dolusu 'uyum yasası' çıkardı. Muhteviyatını kimse bilmiyorsa da Türkiye'nin AB kriterlerine uygun bir hukuku var artık! Her türlü fodullanma hakkımız yani!.. Türkiye'nin azmi ve gayreti etkiledi onları ve İlerleme Raporu'nu açıkladı AB Komisyonu. Türkiye'nin siyasi kriterleri yerine getirdiğini teyit eden bu ilerleme raporunun bitiş cümlesi de çok önemli: 'Türkiye'ye müzakere tarihi vermenizi tavsiye ederiz.' Temel hak ve özgürlüklerine kavuşan, sistemli işkenceden kurtulan, ibadet haklarını elde eden, basını özgür, MGK'sı sadece danışma kurulu haline gelen bir Türk vatandaşı var şimdi!.. Ayrıca, DGM'leri kalkmış bir Türk vatandaşı!.. Hatta ve hatta dilediği derneği kurabilme hakkına sahip bir Türk vatandaşı! Bitmedi; ülkesi kısa vadeli ekonomik hedefleri tutturmuş, mali sektördeki reformları devam eden bir Türk vatandaşı!.. Türk vatandaşının bütün bu kriterleri hukuken elde ettiği, dün yapılan AB Zirvesi'nde de kabul edilmiş oldu zaten. Da, tadını tuzunu bilmediği bu kadar hakkı elde eden Türk vatandaşının nasıl bir tepki vereceğini merak ediyorum doğrusu. O kanun ciltlerini önüne alıp yalasa, biber gibi ağzını yakar mı acaba? Hadi, onu geçtim. Duruşu, yürüyüşü nasıl olacak? 'Yeni' mevzuatı yakasına takıp kostaklanacak mı, yoksa; bu kadar hak karşısında kafası karışıp evine mi kapanacak? Eski hali belliydi: Ürkekliğinden dolayı geçmiş başbakanımız Ecevit gibi hafif titrek yürüyen; konuşurken sağına soluna bakan; biri şahsi, diğeri resmi olmak üzere çifte görüşlü bir Türk vatandaşı! Şimdi bu vatandaş kalkıp hak ve özgürlükler deryasına dalıyor. Birileri alıp onu yüzdürecek mi, yoksa 'gerisine' bir tekme vurup 'Hadi yüz' mü diyecekler? Derlerse, hali nice olur o Türk vatandaşının? Biz henüz YTL ile nasıl baş edeceğimize bir karar verememişken; şimdi bir de bu konu çıktı karşımıza. Dert bir iken iki oldu! Yeni para, yeni hukuk, yeni kriter. Yeni. Yeni. Yeni. Nasıl cebelleşeceğiz bu kadar 'yeni' ile bilemiyorum!.. Üzerindeki baskı kalkar kalkmaz tıpkı batılı gibi dik yürümeyi becerebilecek mi bizim Türk vatandaşı? Türk halkının tek bir hedefi var aslında. Fakirlikten kurtulmak! 40 senelik bir yolculuğun finişine hazırlanıyor. Açlığı, susuzluğu, yorgunluğu unutup 17 Aralık'a odaklandı. O gün gelip çattığında biri bu insanları karşılayıp bağrına basar mı acaba? Ahalinin daha yorgunluğu çıkmadan eline kazma kürek verip yıkanacağı banyoyu, yemek yiyeceği mutfağı, rahatça yürüyeceği yolu yapmasını istemesinler sakın! Belli ki Türkiye geleceğini planlamak için kabul etti bunca kriteri. Hedefi koyup stratejisini tespit ederek yola koyulması lazım! Yapabilir mi gerçekten? Şaşkınım doğrusu. MI ACABA?!. * Başbakan Erdoğan'a 'Yılın Avrupalısı' ödülü verilmiş... "Biz Türküz, Avrupa bize karışamaz" sözleriyle hak etti bunu doğrusu! *** * Maliye Bakanı Unakıtan, "Hayalim denk bütçe" demiş... Hadi ben hayal etsem neyse de Unakıtan'ın görevi zaten o, yapsın! *** * Türkiye'de kiliselerin açılışına izin veriliyormuş ama batıdaki gibi nikah kıyamayacaklarmış... Öyle ya, Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirsek bile biz laikiz, laik! *** * Enerji Bakanlığı sanayi elektriğine yüzde 5 indirim sinyali vermiş... Enerji Bakanlığı bu, 10 bindirmeden 5 indirir mi hiç? *** * Emekli Orgeneral Çevik Bir, "Türkiye olgunlaştı bundan sonra darbe olmaz" demiş... Aynı olgunlukta mı mutabıkız acaba?