Türkiye ihracatının yüzde 87'si sanayi ürünü. Malum, otomotiv ihracat lideri. Tekstil ve konfeksiyon ise uzun zaman lokomotif görevini ifa etti. Bir de elektrik ve elektronik sektörü var tabii. Bunları takip eden makine, maden ve mermer sektörü ise her geçen gün büyüyor. Biraz da tarım ürünü ve balık. Bu sektörler bir yandan ihracat yaptı, bir yandan da yatırım. Yatırım yapmaları gerekiyordu çünkü, ihracat potansiyeli vardı ve önleri açıktı. Fakat, hesapta olmayan global kriz her şeyi altüst etti! Global Kriz ilk önce otomotivi vurdu. Otomobil kredi ile alınan bir tüketim malı. Dünya ekonomisi krize girince finans bulmakta zorlanan bankalar tüketiciye verdiği kredi musluğunu kıstı. Bütün dünyada böyle oldu bu. Otomobil satan galeri sahibi arkadaşlarla görüşüyorum. Eylül'e kadar ayda ortalama 200 otomobil satan bir bayi Ekim ayında 20-25 otomobil ancak satabilmiş. Kasım ayında otomotiv üretimindeki düşüş ise yüzde 38. Önümüzdeki aylarda da devam edecek bu gerileme! Düşüşü görüyor musunuz? Türkiye'de böyle de diğer ülkelerde farklı sanmayın; hep aynı. Hatta, batıda daha büyük düşüş var!.. Ne olacak şimdi? Taşıt Araçları Yan Sanayi (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu, "Ne olacağı var mı" dedi. "Yatırıma devam edeceğiz. Sektörün geleceğine güveniyoruz çünkü." Demesine dedi ama kriz bitinceye kadar nasıl ayakta kalacaklar? Finansman olmadan o günlere çıkılmaz ki!.. Buna iki arada bir derede kalmak denir. Bir tarafta kriz bittikten sonra büyümeyi sürdürme imkânı, bir yanda finans sıkıntısı. Burhanoğlu, birçok batılı firmanın bu krizde zora gireceği ve yatırımlarını Türkiye'yi kaydıracağı gerçeğinden bahsediyor. 5 milyon adet otomobil üretimi, 50 milyar dolar ihracat hedefi var sektörün ayrıca. Ah kredi. Ah para. Gözün kör olsun emi!.. Bankalar kendilerini kurtarma telaşında. Eximbank'ın ahım şahım bir finans gücü yok. Merkez Bankası ise rezerv erimesinden korkuyor!.. İş dönüp dolaşıp finansmanda düğümleniyor. Türkiye'nin azıcık parası olsa sektörler işçi çıkarmadan dahi tünelin ucundaki ışığı görecek ama yok. Yok. Yok!.. Vakıf fonları, TOBB gibi kurumların rezervi bir araya gelse bir şey yapar aslında. Öncelikleri tespit için bir strateji lazım. Yapılır mı? Bilmem!.. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi bir hükümete gidiyor. Bir sektörü toplayıp onlara moral veriyor. İşi en zor olanlardan biri de o. "İlettiğimiz öneriler hükümet tarafından dikkate alınıyor" diye ümitleniyor. "Şirket birleşmelerini kolaylaştırıcı uygulamaları ve sıkıntıya giren şirketlere finansman desteğini bekliyoruz" diyerek de hükümete yol gösteriyor.