Sel gider kum kalır

Mağduriyetin meyvelerini kimler toplamadı ki? Şimdi de MHP topluyor. Parayla değil, sırayla. Daha önce AK Parti toplamıştı. AK Parti'yi zayıflatmak isteyenler bir Anayasa Mahkemesi'ne koştu, bir yargıya. O da yetmedi bürokrasinin askerî kanadından medet umdu. Hepsi ters tepti. Onların dokuduğu bu mekik AK Parti'ye yaradı ve hem iktidarını güçlendirdi, hem de istediği ismi cumhurbaşkanı seçti. AK Parti'nin kolunu kanadını budamak isteyenler, onun sakalını tıraş ettiklerinin farkına iş işten geçtikten sonra vardılar yani! Türk insanının mağdura sahip çıkacağını hesaba katmamışlardı çünkü. Derken CHP çalkalandı. Deniz Baykal yaşadığı kaset darbesinin ardından partinin genel başkanlığını bırakmaya mecbur kaldı. Yerine gelen Kılıçdaroğlu CHP'de yeni bir dönem başlattı. Neresinden bakarsak bakalım, gerçek şu ki; eskisinden daha güçlü bir CHP var ortada. Ona da yaradı yani. MHP de öyle. Kaset onun da işine yaradı. Üzerindeki külleri attı bir kere. Silkindi. Küskünlükleri, dargınlıkları bir kenara bırakan Ülkücüler, partilerine döndüler. Adayları bile etkiledi bu kaset meselesi. Daha sıkı çalışıyorlar. Birlik ve beraberlik mesajları verirken daha bir içten davranıyorlar. İşin tabiatında var bu. Veysel Karani Önen anlattı geçenlerde. "Bahçemde yaşlı bir zeytin ağacı vardı. Son senelerde meyve vermez oldu" diye başladı söze. Ağaç bu; önemli. Hele bahçede olanı. Bir müddet sonra ailenin bir ferdi olup çıkar. Önen, o ziraatçı senin bu ormancı benim dört dönmüş tabii ama nafile. Bir çare bulamamış. Derken bir köylü yetişmiş imdadına. "Köküne birkaç balta vur" demiş köylü. Dedim ya, ailenin bir parçası! Balta vurulur mu? "Vur" demiş adam. "Vur ki, 'neslim tükenecek' korkusuna kapılıp meyve versin." Gerçekten de öyle olmuş. Ağaç tekrar meyveye dönmüş. MHP'ye darbe vurmak isteyen "balta"nın etkisi de aynen böyle oldu. Kasete mevzu olan görüntü elbette ki çirkin. Ahlakî hiçbir tarafı yok o görüntülerin. Böyle bir şeye konu olmak da çirkin. Onu çekip yayınlamak da. Hepsi kötü! Hepsi çirkin! Hepsi ahlak dışı! Da... zararı yine bu işten medet umana oluyor. Bumerang gibi dönüp kendisini vuruyor. Onun niyeti belli. Kasete konu olan kişi veya kişilerin ait olduğu parti veya örgüte zarar vermek! Veremiyor işte. Kişilere verse dahi parti ve örgütlere veremiyor. Bunun sayısız örneği var. Terörde bile böyle değil mi? Uygulanan yanlış politika ve stratejiler küçük bir çete olan bir avuç teröristin ekmeğine yağ sürdü ve onları koskoca bir tehdit unsuru haline dönüştürdü. Neticeyi kelam: Sel gitti kum kaldı. Olan Türk siyasetine oldu. Kalitesi düştü! Bel altından yukarı çıkamadı. Halbuki, ne çok problemi var şu ülkenin!