Ey FED! Sen neymişsin be abi? FED Başkanı Bernanke sene başında "tahvil alımını durdurmak gibi bir düşüncemiz var" dedi ve bu söz, piyasaları kastı. Bernanke daha bir hafta önce "Bu düşüncemizden vazgeçtik" dediyse de para etmedi. Kasılma devam ediyor!
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı üç gün önce "2014 yılında dolar kuru 1.80'e gerileyebilir" şeklinde bir açıklama yaptı. Tek şartı "sermaye akımlarının güçlenmesi"ydi. Başçı'nın açıklamasının bir ayağı da "Yıl sonunda dolar kuru 1.92 TL olursa kimse şaşmasın"dı. Dolar Başçı'yı dinlemedi ve 2 TL seviyesinin üstüne çıktı!
Ne dünya piyasası Bernanke'yi ciddiye aldı, ne de Türkiye Başçı'yı. Piyasa bildiğini okuyor. Döviz de faiz de yükseldi. Tahvil faizi yüzde 8.01 oldu.
Piyasa "sineğin yağını hesap eden" bir piyasa. Bernanke daha "Tahvil alımı..." dediği an topu kaptı ve ardından dalgalanma başladı. Piyasadaki para bolluğu aynen devam ediyor ama topu alan spekülatörler piyasayı dalgalandırıyor da dalgalandırıyor. Adına "faiz lobisi" de diyebilirsiniz bunun, "döviz lobisi" de; fark etmez. Top spekülatörlerin ayağında ve istedikleri gibi oynuyorlar. Gelişmekte olan ülkeler etkilendi tabii. Bir sağa yatıyorlar, bir sola! Gelişmiş ülkeler de etkilendi aslında ama onların etkilenmesi olumlu yönde oldu. Euro mesela; dolara karşı değer kazandı. Nispi de olsa kazandı.
Bir ülkenin bu dalgalanmalardan etkilenmemesi için ticari yönden güçlü olması ve cari açık vermemesi gerekiyor. Hadi cari açık verdi diyelim, onu finanse edecek tasarrufunun olması lazım. Türkiye öyle mi ya? Ne tasarrufu var, ne fonu! Bereket versin Merkez Bankası'nın rezervi güçlüydü de son aylardaki cari açığı sıkıntısız kapadı. Da... nereye kadar?
Eskiden nispeten kolaydı. Sıcak para girişi vardı ve Türkiye zorlanmadan borçlanabiliyor ve açığı finanse ederken sıkıntı çekmiyordu. Şimdi yok o durum. Ballı börek bitti! Sıcak para girişi yavaşladı, faizler yükseldi.
Kamu ve özel sektör borçlu olduğu gibi fertler de borçlu. 14 milyon Türk vatandaşı "tüketici kredisi" kullanmış. Kredi kartı borçlularını da ilave edince 4 milyon 500 bin kişinin takipte olduğu görülüyor. Kredi kullanan vatandaşların neredeyse dörtte biri borcunu ödeyemiyor yani!
Erdem?Başçı,?Merkez Bankası Başkanı ve Türk?Lirası'nın değerini korumakla görevli. Kevgire dönmüş bir finans yapısı içinde ne yapsın?adam??Piyasayı sakinleştirici açıklamalar yapmaktan öte bir şey gelmiyor elinden.
Türkiye piyasasında ihaleler dolar ya da euro ile yapılıyor. Kiralar kontrata döviz cinsi ile geçiyor. Hal böyle iken Başçı ne kadar etkili olabilir ki??Zaten,?"sermaye akışı olursa" dedi.
Son söz: Kişileri suçlamak yerine sistemi iyileştirmenin yolunu bulmalıyız. Yoksa, günümüz FED Başkanı Bernanke'nin ağzına bakmakla geçer.