Singer ve hobi

A -
A +

Bir malı pazarlayıp satmak; üretmekten çok daha zor. Bazen pazarlamaya üretimden daha fazla yatırım yapmak zarureti doğuyor bu gerçekten dolayı. Bu tezi, bir örnekle açıklamak gerekirse; Singer'in, bu konuda çok net bir fotoğraf vereceği kanaatindeyim. Meksika ve Çin'i üretim üssü seçen Singer, hiç tereddüt etmeden Türkiye'yi de pazarlama üssü yaptı. Geride koskoca bir 153 sene bırakan Singer, 1851'de New York'ta faaliyete geçti ve Osmanlı'ya ilk dikiş makinesini 1886'da sattı. Bundan sekiz sene sonra da İstanbul'da ilk şirketini kurup Türkiye pazarına girdi. 100 senedir de Türk halkı ile birlikte... Bu sene Türkiye'de 100. yılını kutlamaya hazırlanan Singer, o günden bu yana Türkiye'de 8 milyondan fazla dikiş makinesi satmış ve hemen hepsi faal. Sadece ürünle marka olunmuyor gayet tabiî ki. Singer de kendini anlatırken, 100-150 sene önce sattığı bir dikiş makinesinin hâlâ çalışıyor olmasıyla övünmüyor zaten. Hatta, bunca sene faal kalan bir makinenin firma lehine olmadığını da söylüyor, üzerine basa basa. Öyle ya, 'kullan at' devrinde, pazarda evladiyelik bir ürünle boy göstermenin ne anlamı var ki? Böyle övünmüyorsa da başka türlü övünüyor Singer. Taksitli satış mesela. Dünyada taksitli satış modelini ilk uygulayan firma, Singer. Bununla da bitmiyor. Yetkili satıcı, doğrudan pazarlama, servis organizasyonu modelini de ilk başlatan yine Singer. Ayrıca, satılan ürünle birlikte kullanma kılavuzu vermek ve garanti kuponu uygulaması da Singer'e ait. Bir zamanlar her genç kıza çeyiz olan dikiş makinesi, şimdi eski rağbeti görmüyor. Daha doğrusu ben öyle biliyordum. Singer Türkiye Genel Müdürü Stewart Fergus, bilhassa batıda Singer dikiş makinesi satışında patlama olduğunu söyledi. Sebep, hobi. Gelişmiş ülke insanı, yaşadığı yoğun stresten kurtulmak için kendine çeşitli hobiler buluyor. Kimi seramikle ilgileniyor, kimi amatör olarak resim yapıyor, kimi marangoz aletleri alıp evini tamir ediyor, kimi de evindeki eşyalara ve giysilerine desenler işleyerek dinleniyor. Üzerine özel işleme yapılan bir kot pantolonun üzerindeki etiket fiyatı bugün 200-300 dolar. İsteyen kişilerin 40 dolara dikiş makinesi sahibi olabileceğini söyleyen Fergus, 'Bu makineler her türlü deseni yapabilecek kadar akıllı' diyerek; pencerelerini hobi dünyasına açtıklarının haberini veriyor. Kendi giysisini kendisi diken aileler kalmadıysa da, elbisesine ve yuvasındaki ev tekstili üzerine çeşitli desen çizenler çoğalıyor. Üretici firma için en akıllı yol; trendi iyi takip etmek ve toplumların değişen talebine cevap vermektir. Singer Türkiye de işte bunu yaptı. Satış organizasyonlarını yeniden dizayn etti ve hobi kültürünün öncüsü oldu. Halk Eğitim Merkezi ve özel kurslar aracılığıyla her sene 100 bin kişiye eğitim veriyor. Burada 153 yıllık firma kültürünü gözardı etmemek lazım tabiî. MI ACABA?!. Ali Müfit Gürtuna, kısa bir tatilden sonra kitap yazacakmış... Şimdi de siyasetçilerin kitap furyası başlıyor desenize! / Denis Hope, Ay'ı parselleyip hektarını 50 dolardan satmaya başlamış... Ay ucuz ama gitmek 20 milyon dolar! * Erdoğan, yeni başkanlara tecrübelerini aktaracakmış... Başbakan olmanın yolunu da öğretmez herhalde! * İhale zengini kadın müteahhid yeşil kartlı çıkmış... Bu yeşil kart nemene bişey yahu, açmadığı kapı yok!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.