Şu çılgın Malatyalılar

A -
A +

Bolu Koru Otel, geçen hafta sonu Malatyalılara ev sahipliği yaptı. Başka illerden de katılanlar vardı ama gelenlerin çoğu İstanbul'daki Malatyalı iş adamlarıydı. Ankara'da görev yapan üst düzey bürokratların da iştirakiyle sayı arttı. Onlar da Malatyalıydı. Kimi müsteşar, kimi genel müdür, kimi teknisyen... İş adamının pratik zekası ile akademisyenlerin planlamacı aklı bir araya gelir de ortaya sinerji çıkmaz mı? Bolu'da gerçekleştirilen Malatya Gelişim Platformu (MaGep) da sinerjisi bol, geleceğe yönelik stratejilerin ortaya atıldığı hoş bir toplantıya dönüştü. Malatya masaya yatırılıp insanî fotoğrafı çekildi öncelikle. Bu kadar kabiliyetli insanı ülkeye kazandıran Malatya'nın tarihî yapısı ve kültür değerlerinin yanı sıra ekonomik ve sosyal gücü de konuşulup tartışıldı. Hazırlanan "Sonuç Bildirgesi"nde Malatya'nın problemleri üç ana başlık altında toplandı: 1) Sosyal gelişim ve Malatya Kültürü'nün yaşatılması. 2) Ekonomik gelişim, yenilenme ve rekabet gücünün iyileştirilmesi. 3) Kentsel dönüşüm, çevre ve tarihi dokunun korunması. 10 sene, 20 sene sonra nasıl bir Malatya istiyorsunuz? Bu sorunun cevabını verenleri ve söylediklerini yazmaya kalksam bir gazete sayfası yetmez. Ancak, söylenen şeylerin söyleyenlerin hem heyecanını, hem samimiyetini, hem katılımcılığını, hem de bilgi ve becerilerini kesin bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyebilirim. Planladıkları şeylerin hepsini yapmak için bir ortak akıl etrafında toplanacakları ve Malatya'yı 3-5 sene sonra bir Kayseri, bir Gaziantep gibi iddialı bir konuma getirecekleri hususunda ikna oldum. Cömertlik onlarda... Kentleri için fedakarlık onlarda... El ve gönül birliği onlarda... Malatya'yı kalkınmış ilk 10'a sokma azmi onlarda çünkü. Çılgınlığın bu kadarı Toplantıda konuşanlardan birisi de Bedri Yalçın'dı. Bedri Yalçın senenin yarısını Almanya'da diğer yarısını da Antalya'da geçiren Turgut Özal ve Malatya aşığı bir iş adamı. "Dördüncü ayın 4'ünde hepinizi Antalya'ya bekliyorum" dedi, hemşehrilerine yaptığı konuşmada. Malum, Malatya'nın plakası 44. Bedri Yalçın yaptığı her işi "44" ile irtibatlandıran bir kişi. Almanya'da üretip 17 ülkeye ihraç ettiği "Lık Lık" markalı enerji içeceğinin logosunda 4x4 var. Ki, onu da Malatya'yı çağrıştırdığı için koymuş. Bu kadar insanı Antalya'ya hangi cesaretle davet ediyorsun? dediğimde, "Yeter ki gelsinler" oldu Yalçın'ın cevabı. "Hemşehrilerime feda olsun. Para nasıl olsa kazanılır, önemli olan insanı kazanmak. Gelenin hepsini beş yıldızlı otelde ağırlayacağım." Dedim ya "çılgın" şu Malatyalılar!.. Dönüşte Ramazan Yıldız bir teklif yaptı: "Gelin, Kavacık'ta yaptığım tesisi bir görün." O da Malatyalı genç bir girişimci. Kıramadık, gittik tabii. Tek kelimeyle mükemmel. Bir spor tesisi ancak bu kadar hoş ve güzel olur. Spor salonu, sauna, buhar banyosu, jakuzi, yüzme havuzu... her şeyiyle tam bir kompleks. Spor salonunda Avrupa'da bile olmayan kondisyon aletleri var ve her birisi dünyanın parası. Elinde avucunda ne varsa dökmüş Yıldız. Dökmüş ama değmiş doğrusu. Ortaya çıkardığı tesis tam bir sanat eseri; müthiş. Balisport Center, sadece spor yapmak isteyenleri mutlu etmek için dizayn edilmemiş sadece. Aslında, bu saydıklarıma bir de estetiği, hijyen özelliği ve tasarımıyla güzellik salonu ve masaj odaları da ilave edilince ortaya çıkan bu komplekse "Ramazan Yıldız'ın hobisi" demek daha doğru olur kanaatimce. Bu kadar insanı bir araya getiren Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Akdaş ve Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Başkanı Şaban Taçyıldız'a gıpta ettim doğrusu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.