Tanıtımcı vali

Bir yaşıma daha girdim. Bir şehrin valisi yaptıklarıyla iktifa etmeyip bu güzellikleri bir gazete yazarıyla paylaşma ihtiyacı da duyacak! Olacak şey mi? Ender-i nadirattandır bu tür olaylar. 20 küsur senelik gazetecilik hayatımda pek rastlamadığımı söyleyemem doğrusu. Karaman Valisi Fatih Şahin yıktı benim bütün bu yargılarımı. Gönderdiği "Karaman Yatırımcılarını Bekliyor" başlıklı tanıtıcı yazı, cd ve broşürle benim kafamdaki bürokrat görüntüsünü tuzla buz etti. Mecburen yeni bir çerçeve çizdim hafızamda; imajı çok daha farklı bir vali var o çerçevenin içinde şimdi. Esnek, cana yakın ve gayretli ve hepsinden önemlisi tanıtımın önemini bilen. Aynı zamanda bizim Muhsin Abay'ın memleketi de olan Karaman bu sene 4 bin 500'üncü yaş gününü kutluyor. Türk toplumunun ortak hafızalarından birisi yani. Taşı toprağı tarih kokuyor. Sadece tarih de değil, sosyal ve ekonomik yapısı da güçlü bu şehrin. Türkiye'nin tahıl ambarı ve meyve deposu. Ülker ve Aroma'nın bu şehirde üstlenmesi boşuna mı? Jeolojik yapısı da öyle. Türkiye'deki deprem riski düşük ender illerden biri. Doğalgaza kavuşalı üç sene oldu. Organize Sanayi Bölgesi de doğalgaz kullanıyor. Altyapı problemi, desen; yok öyle bir şey. Karaman 5084 Sayılı Teşvik Kanunu kapsamına giren bir il. Diğer 48 ilde yatırım yapan firma hangi teşviki alıyorsa Karaman da aynısını alıyor tabii de Karaman'ın bir fazlası var: Kalifiye eleman! Başka illerde pek olmayan bir hususiyet çünkü bu. Karaman Konya, Antalya ve Ankara havaalanlarına yakın. Ayrıca, İç Anadolu Bölgesi'nin Akdeniz'e geçiş noktasında. Mersin Limanı'na 233 kilometre mesafede. İyi, güzel de yatırımcı Karaman'a niye gelsin? Karaman Valisi Fatih Şahin, ilin yatırım potansiyelini özetlerken; mermere dikkat çekmiş. Karaman'ın 23 milyon metreküplük bir rezervi olduğundan bahsediyor ve bu ürünü işleyecek olan sanayi tesislerine 5 milyon metrekarelik bir arazi tahsis ettiklerini bildiriyor. Mermer sanayi Türkiye'nin son yıllarda parlayan yıldızı. Karaman Mermeri, dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediliyor ve aranan bir marka. Türkiye'nin elma ihtiyacının yüzde 20'sini Karaman karşılıyor. Bisküvi üretiminin ise üçte birini bu il gerçekleştiriyor. Bulgurda da iddialı: Ülkenin tükettiğini bulgurun üçte biri Karaman'da üretiliyor. Beni etkileyen ne? Bunlar hemen her şehirde görülmesi mümkün olan manzaralar. Peki, beni etkileyen ne öyleyse? Dediğim gibi Karaman Valisi Fatih Şahin'in tanıtım atağı konusunda gösterdiği performans. Örnek bir davranış bu. Bütün valilerin yapması gerekip de birçoğunun yapmadığı bir hadise olduğu için sevimdim. Bu bir. İkincisi ise çok daha önemli: İnovasyon! Türkiye'de "inovasyon" sözcüğünü hemen herkes kullanmaya başladı ama ne içeriği biliniyor, ne de derinliği. "Değişim" deyip geçiliyor. Pek öyle değil aslında. İnovasyon derinliği kadar genişliği de olan bir kavram. Bu sistem geniş anlamda üniversitesiyle, iş alemiyle, belediyesiyle, kamu yöneticisiyle ve gönüllü kuruluşlarıyla bir ilin kafa kafaya verip "ortak aklın" ışığında kendini yenilemesi anlamına geliyor aslında. O ildeki bir siyasetçinin "ben değiştim" veya bir vatandaşın "yeni bir şey buldum" demesiyle "inovasyon" olmuyor! Yok öyle bir şey. İnovasyon sisteminin işleyebilmesi için o şehrin tamamının değişmesi ve bu değişimi oranın halkının şuurlu bir şekilde kabul etmesi gerekiyor. Değişim öyle kolay bir şey değil haa... onu da söyleyeyim; toplumların en zor kabul ettiği bir husustur. Bu zor işi gerçekleştirmek için dediğim gibi evvel emirde herkesin a'dan z'ye bu değişimin içinde olması lazım. Sindire sindire ve severek hep birlikte yaşamak gerekiyor o süreci. Vali Şahin, "Biz bu projeyi birlikte yaptık" diyor bendenize gönderdiği bilgi notunda. "Belediye'den İl Özel İdaresi'ne; Karaman Ticaret ve Sanayi Odası'ndan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne; Karaman Ziraat Odası'ndan Organize Sanayi Bölgesi'ne, Sokaktaki sade vatandaştan Üniversite'ye kadar el ele verip birlikte yaptık." Eh, böyle bir ilde yatırım yapılmaz mı? Yolun açık olsun Karaman. Yolun açık olsun Karaman Valisi.