Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan?

A -
A +
 Türkiye'de en çok konuşulan konu bu: Tavuk eti hormonlu mu, değil mi? Tavuk etinin genetiğiyle oynandığı tartışmalarının ardı arkası gelmiyor! Çok önemli çünkü. GDO alıyor muyuz, almıyor muyuz?  Keskinoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, "Tavuğun genetiğinin değiştirilmesi mümkün değil" dedi.  Hormonun tavuklara ancak enjeksiyon yoluyla verilebileceğini ve bu hormonun 60 gün sonra etkisini gösterdiğini bildiren Keskinoğlu, "Tavuk ise 45 ila 60 gün içinde kesiliyor" diye konuştu.
Çiftlik tavuklarının kafeste yetiştirildiği bilgisinin de yanlış olduğuna dikkat çeken Keskinoğlu, "Et tavuğunun gezmesi lazım. Tavuk ne kadar gezerse, eti o kadar lezzetli olur. Kafeste bırakılan tavuk yumurta tavuğudur" dedi. "Bir günde 2 yumurta" sözü de şehir efsanesinden öte bir şey değil. Bir tavuk 37 saatte bir yumurta yumurtluyor çünkü.
Tavuk üretiminin şöyle de bir ticari mantığı varmış: İki kilo yem, bir kilo et. Keskin Keskinoğlu, yerli ham madde kullandıklarını söyledi ve ithal mısır almadıklarının altını çizdi. Bunlar tavuk üretiminin en önemli unsurları.
Keskinoğlu Tavukçuluk, ayrı bir çiftlikte organik tavuk üretimine de başlamış. Kullandıkları yemin tamamı sertifikalı yem ve tavuklara daha fazla gezi alanı ayırıyorlar. Fakat pahalı. Keskinoğlu, pahalı olmasını, organik ham maddenin az ve pahalı olmasına bağladı. 
Tavukçuluk deyip geçmeyin. Üretimi kadar pazarlama ile satış ve ihracatı da önemli. Keskinoğlu senede 1 milyar 300 milyon yumurta üretiyor ve bunun 150 milyonunu ihraç ediyor. Keskinoğlu sektörün ihracat şampiyonu. Geçen sene 88 milyon dolar ihracatı, bu sene 115 milyon doları bulması bekleniyor.
Keskinoğlu yumurta, piliç eti ve zeytinyağı üretimi yapıyor. Ravika markasıyla piyasaya sürdüğü zeytinyağının bir kısmını ihraç ettiklerini bildiren Keskin Keskinoğlu, "Malezya, Singapur ve Ukrayna pazarlarında iddialıyız" dedi ve Japon market zinciri "Aeon" ile anlaştıklarını bildirdi.
Tavukçuluk meşakkatli iş. Ürettiğini pazarlamak lazım. Onun için de soğutuculu araca ihtiyaç var. Keskinoğlu 50 bin değişik noktaya ürün sevk ettiklerini ve bunu 500 soğutuculu TIR'la gerçekleştirdiklerini ifade etti. Küçük araçlarla birlikte 3 bin adet araçlı bir lojistik filosuyla yapıyorlar tüm bu işleri.
Keskinoğlu ailesinin bir özelliği daha var ki, hayran oldum. Antika araç topluyorlar. 170 kadar araç toplamışlar bugüne kadar. 1930 model de var, 50, 60, 70 de. Yerli yabancı her tür aracı alıp trafiğe çıkacak hale getirmişler. Tam bir müze.
Müze deyince, Akhisar Müzesi'ne değinmeden geçemeyeceğim. Yolunuz düşerse mutlaka ziyaret edin. Butik bir müze. İçindeki eserler de muhteşem. Tarihteki ilk desenli ve renkli çanak-çömlekler burada sergileniyor. Ayrıca, ince zevkle tasarlanmış kadın ziynetleri ve süs eşyaları da görülmeye değer.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.