Termal turizminin yıldızı

A -
A +

Kristalleşmiş bir gündü. Gökyüzü gri mi gri... Önüne kattığı bulut kümelerini kovalayan rüzgarın öfkesi, güneşi bile sindirmişti; onun sıcak yüzünü göstermek için verdiği her çaba yağmur yüklü bulutlar tarafından engelleniyordu. Dalgalı deniz ise deliler gibi sallanıyordu... Böyle bir günde ben diyeyim 15, siz deyin 20 kişi denize giriyordu. İklimi ılıman.. Tamam! Akdeniz sahili... O da tamam! Ama ne de olsa kış!.. O kadar insanı denize girmiş görünce şaşırmaz mısınız? Ben şaşırdım şahsen!.. Geçen sene Aralık ayında oldu bu söylediğim. Çeşme'de denize giren insanları fark edince gördüklerimin doğru olup olmadığını anlamak için gözlerimi ovuşturdum. Doğruydu. Kalabalık bir grup denize girmişti. Dayanamayıp kaldığım Sheraton Oteli'nden çıktım ve yürüyerek Ilıca tarafındaki balıkçı barınağına doğru yürüdüm. Denize orada giriyorlardı çünkü. Apayrı bir dünya. Denizin üzerinde su buharı dolanıyor. Jeotermal bir kaynak varmış orada. 40-50 derece sıcaklıkta su çıkıyor denizin orta yerinden. Haliyle orada denize giren insanlar havanın soğukluğundan etkilenmediği gibi iklim farklılığına da bana mısın demiyor. Hele barınağın etrafını çepeçevre saran dalgakıranın ucunda kıyısında öyle kovuklar oluşmuş ki, adeta özel kabin hizmeti veriyordu denize girenlere. Hem de tabii kabin. Bu sene yine gittim. Çeşme yazın beni aşar ama kış mekanım orası. Kafamı dinliyorum. Sheraton'un başarısı Çeşme'nin kaplıcaları meşhur, biliyorsunuz. Sadece Türkiye değil, Avrupa biliyor Çeşme kaplıcalarını. Bilhassa Almanya'dan tedavi için gelenlerin sayısı oldukça fazla. Termal turizmi Çeşme'de hızla gelişiyor. Bu gelişimin lokomotifi ise Sheraton Oteli. Ege sahillerinin tek ruhsatlı termal oteli: Sheraton, Otel daha inşa edilmeden önce termal tesisler düşünülüp projelendirilmiş ve dolayısıyla sistem şıkır şıkır işliyor. Doktoru, sağlık uzmanları ve masörleri... hepsi işinin ehli. Otelde birkaç çeşit kaplıca havuzu bulunuyor. Ayrıca, termal banyolarına ilave olarak sağlık ve güzellik kürleri yapılıyor ve verilen hizmetlerin hepsi beş yıldız. Bu, bir işletmenin elde ettiği katma değer bakımından önemli olduğu gibi sektörün konumu yönünden de çok önemli. Türkiye'nin dört bir yanı jeotermal kaynağı dolu ama maalesef nemalandıramıyor bu sektörü. Birçok ülke kazanıyor halbuki. Mesela Japonya. 120 milyon nüfuslu bu ülkede termal turizmi için seyahat edenlerin sayısı 140 milyon. Türkiye'de ise bu rakam 3-5 milyonda kalıyor. Ayrıca, sektör para kazanmıyor! Sheraton'un yaptıkları bu yönden de ayrı bir önem arz ediyor. Sheraton Çeşme'nin sahibi ve işletmecisi olan Dilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Dilek, bu konuda canla başla çalışıyor. Sheraton Çeşme'yi adeta bir okul haline getirmiş. Termal ve sağlık turizminde önemli bir noktaya gelen Sheraton Çeşme'nin ayrı bir özelliği daha var ki, belki hepsinden önemli. Çeşme'de kendine ait bahçede organik tarım yapıyor Adil Dilek. Burada yetiştirdiği meyve ve sebzeyi ikram ediyor Sheraton müşterilerine, yemeklerin sebzesi de buradan. Şu mevsimde bir haftalık tatil, insana koca bir kışı rahat geçirme imkanı verebilir. Sheraton öyle bir mekan yani. Adil Dilek Çeşme'ye 3-4 tane de golf sahası kazandırmak istiyor ama yapar mı yapamaz mı bilmem!.. Bu düşüncesini gerçekleştirebilmesi için bürokrasiyle boğuşması gerekiyor çünkü!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.