Terör biter mi?

Terör yine hortladı! Acı, üzüntü, yas... kara bulut gibi çöktü ülkenin üzerine. Peki, ne yapmak lazım? Bu sorunun tek cevabı var: Terör bitsin! O bitmeden acı bitmez. İyi de... "bitsin" demekle bitmez ki. Terörü besleyen kaynakları kurutmak lazım evvelemirde. Bunu da bazı şeyleri dikkate alarak yapmak gerekiyor. Nedir o şeyler? 1) Terör örgütünün müthiş bir propaganda kabiliyeti var. Yurt içi ve yurt dışındaki sempatizanlarının fazlalığı gayet net gösteriyor bunu zaten. 2) Terörist; hayatını devam ettirebilmesi için yemeye, içmeye ve konaklamaya ihtiyaç duyduğu kadar tıbbî desteğe de ihtiyaç duyuyor. 3) Adı üstünde terörist. Silahsız olacak değil ya; silah da lazım. Parasız olmaz bunların hiçbirisi. Bu maddeler daha da uzatılabilir ama gerek yok. Bu üç madde ışığında bir yol haritası çizmek mümkün çünkü. Türkiye'de Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, Müslim, Gayrimüslim... ne varsa hepsinin bir arada yaşaması hepimizin arzusu. Ancak, güven zaafı var. Toplum birbirine de güvenmiyor, yöneticilere de. Dolayısıyla, ilk şart; güvenin tesis edilmesi. Göz ardı edilmemesi gereken bir diğer gerçek de şu: Kürt vatandaşlar, Abdullah Öcalan'ı seviyor. PKK'lı olmayanlar dahi seviyor. En azından sempatileri var. Bu bir realite. Ahaliye "Öcalan'ı sevme" demek yerine, Kürt halkının onu değil ülkeyi sevmesini sağlamak lazım. Bunun yolu da yine güvenden geçiyor. Türkiye Cumhuriyeti'ne güven duymalarını sağlamak lazım onların. Öcalan, Kürt halkının şahsına duyduğu sempatiyi kendi çıkarlarına kullanma gayreti içinde. Buna mani olmanın tek yolu; devletin BDP'yi muhatap kabul etmesi. BDP meşru ve aynı zamanda demokratik sistemin içinde. Şayet, bu böyle kabul edilmezse; meydan Öcalan avukatlarına kalır! Halbuki, eli güçlendirilmiş olsa, BDP daha rahat siyaset yapar ve Öcalan'ı dışlamak suretiyle; toplumun birbirine yaklaşmasında önemli rol oynar. BDP'ye "Öcalan'ın sözcüsü" gözüyle bakmak hem yanlış, hem de işleri içinden çıkılmaz hale getirmekten öte bir işe yaramaz. PKK'ya destek veren kurum ve devletlerin bu desteğini kesici hamleler yapmak da önemli bir tedbir olacaktır hiç şüphesiz. Hakeza, PKK'yı "taşeron" olarak kullanan ülkeler. Kullanma sebeplerini ortadan kaldırmak lazım. PKK'nın gelir kapısından biri de kaçakçılıktır. Ne yapıp edip bu kaynağın kurutulması gerekiyor. Silah, mazot ve uyuşturucu... ne varsa, hepsi kurutulmalı. Şu dönemde birinci öncelik istihbarattır. Askerin takviyesi de elzem ama OHAL gibi tedbirler, şu an için faydadan çok zarar getirir. Hasılı, açılıma devam. Da... Kürt halkının güvenini kazanmadan sonuca ulaşmanın imkânı olmadığını hatırdan çıkarmamak kaydıyla!..