Terör biter mi?

Soru bu: Terör biter mi? Biterse, nasıl biter? Başbakan Erdoğan ve ana muhalefet parti lideri Kılıçdaroğlu bugün bir araya gelip terörü konuşacaklar. "Ne yapalım da bitirelim bu mereti?" Bendeniz, liderlerin böyle bir düşünceyi paylaşacaklarını sanmıyorum şahsen. Yo hayır, "terör bitmesin" fikrinde olduklarından değil bu. Sadece, siyasi çıkarlarını düşündükleri için paylaşmayacaklar böylesine elzem bir düşünceyi. Meydanlara çıktıklarında kullanacakları malzeme topluyorlar, hepsi o! Hemen belirteyim ki, "terör bitmesin" diyen tek bir parti dahi yok Türkiye'de. BDP de dahil hepsi istiyor terörün bitmesini. Benim demek istediğim de o değil zaten. Ben, terörün siyasilere bırakılmayacak kadar önemli bir mesele olduğunu söylüyorum sadece. Hele ki, önce referanduma, ardından da seçime gitmeye hazırlanan Türkiye şartlarında hiç olmaz bu. Şartlar, siyasi partilerin terör meselesini görüşmelerine imkân vermeyecek kadar değişken ve bir o kadar da kaygan bir zemine kaydı çünkü. Her partinin keseri kendine yontacağı günler bu günler! Böyle bir günde siyasi partilerden uzun vadeli strateji geliştirmelerini ve ortak hazırladıkları bir projeyi birlikte uygulamalarını beklemek safdillik olur bence. Dolayısıyla, iş yine sivil toplum örgütlerine ve Türk ve Kürt'ler arasındaki akil insanlara kaldı. İki kesim arasındaki yakılaşmayı sağlarsa onlar sağlar. Çok büyük fark ve değişik görüş de yok zaten. Et ile kemik misali birbirine girmiş ve birlikte yaşama alışkanlığını yüz yıllardır sürdüren iki kesim. Rahatsızlığı veren şey, et ile tırnak arasına girmiş nesneler. Mesele, bu kıymık ve tiken türü nesnelerin mikrop büyümeden temizlenmesi meselesi. Bunu da eli yatkın, tecrübeli kişilerin yapması gerekiyor. O kadar. Cerahat vücudu sararsa şayet, o saatten sonra ne ilaç işe yarar, ne cerrah. O raddeye vardı mı, tek çare ayağı veya bacağı kesmeye kalır. Ki, hiç istenen bir sonuç değil bu. Sivil toplum kuruluşlarının liderleri ve toplum önderleri kendi aralarında mutabık kaldıkları sonucu iktidar ve muhalefet liderlerine götürüp "sizden böyle davranmanızı" istiyoruz demeliler. Daha doğrusu, çözüm tabandan gelmeli. İktidardan gelen çözüm doğru olsa dahi, "dayatma" şeklinde algılanıyor ve tepki görüyor. Ve tabii ister istemez, çözüm değil, çözümsüzlük üretiyor bu tür tepeden inme teklif ve düşünceler. Başbakan Erdoğan, "Özel ordu kuracağız" dedi. Hayırlısı. Her şeyden önce, şu mayın hadisesini çözen bir birlik kurulsun. Terörist gelip mayın döşüyor ve Mehmetçik geçerken patlatıyor. Bu adamlar gelip giderken hiç görülmüyor mu? Anlamış değilim!