Türkiye'nin şu terör belasından bir an önce kurtulması lazım. Şart bu. Kardeşi kardeşe düşman ettiği yetmedi, anaların yüreğini de dağladı. Sosyal yaraların sarılması imkânsız hâle geldi. Ülkenin birlik ve beraberliği bozuldu. Sosyal ve siyasi ayrılıklar uçuruma dönüştü. Hadisenin bir de ekonomik tarafı var ki, orası çok daha vahim! Bölgeler?arası?gelişmişlik?farkının?kapatılması?gün?geçtikçe?zorlaşıyor. Terör?bitmeden?ekonomiyi?rayına sokmanın imkânı kalmadı. Güneydoğu?Anadolu?barajlarla doldu. Sulama kanalları açıldı. Tarım ve hayvancılık?yapmak?için?tüm?şartlar mevcut ama "terör korkusundan" kimse?bölgeye?yatırım?yapmıyor! Bu da tabii terör örgütünün ekmeğine yağ?sürüyor.?Vatandaşı,?"Devlet bölgeye?yatırım?yapmıyor"?diye kışkırtmaları kolay oluyor her şeyden önce. İnsanları dağa çıkarırken?onların?geleceklerini de o ıssız ve?verimsiz?dağlara?taşıdıklarının farkında değiller! Daha doğrusu o sorumluluğu taşıyacak basiret yok onlarda! Malum, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da elektrik kaçağı oldukça fazla; yüzde 72! Dicle Bölgesi ve Van'da kullanılan kaçak elektriğin bedeli; 5 milyar 400 milyon lira! Neden böyle bu? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a sordum. Şu cevabı verdi: "Dicle Bölgesi'ndeki vatandaş'a 'Bu elektrik senin bölgende üretiliyor. Kendi malına para mı ödeyeceksin?' diyorlar ve onları, elektriği kaçak kullanmaya teşvik ediyorlar" dedi. Kim yapıyor bunu? PKK tabii. Bölücülüğü görüyor musunuz? Bu kadar yaygın propagandaya rağmen kimi vatandaş vicdanının sesini dinleyip soluğu müftüde alıyor: "Hocam elektriği kaçak kullanmak caiz mi?" Hepsinde vicdan olduğu söylenemez tabii. Yağmur yağarken dahi su motorunu çalıştıranlar dahi var! Bazısı ise evde çoluk çocuğunun kullandığı elektriğin bedelini ödüyor, iş yerindekini ise kaçak kullanıyor. Hasılıkelam vatandaş, "vatanı" ile kendisine empoze edilmeye çalışılan "ideoloji" arasında sıkışıp kaldı. Bir de "senin ödemediğini ben ödüyorum" durumu var tabii. Ki, Batıdaki vatandaş ile Doğudaki arasına nifak sokuyor bu durum. Devlet karşılamıyor nihayetinde bu kaçağın bedelini. Bütün bunların bitmesi lazım. Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu yatırım bekliyor. Yatırımcı da hazır. Şartlar uygun yani. Hem arz var, hem talep ama gözü kör olsun terörün! Yatırımcı bölgeye, bölge yatırımcıya bakıp duruyor. Bu kötü manzara bitsin artık. İnsanlar elektriği kaçak kullanıp vicdani azap çekeceğine, kazansın ve kazandığının bir kısmıyla kullandığı elektriğin bedelini ödesin. Bölgenin kazanmaya ihtiyacı var. Bu da yatırımla mümkün. Tarım ve havancılıkla başlar, ardından tarım ve hayvancılığa bağlı sanayileşmeyle devam eder. Daha sonra ise iç ve dış piyasa hareketlenir ve bölge kısa sürede zenginleşir. Bölgenin böyle bir potansiyeli var. Yeter ki harekete geçirilsin bu potansiyel. Bu zenginleşme sadece maddi zenginleşmeyle sınırlı kalmaz haa, onu da söyleyeyim. Bölge müthiş bir tarihî mirasa sahip. Turizm ve hizmet sektöründe patlama yaşanması işten değil. Zaten sanayici Doğu'ya gitmeye can atıyor. Bu da bölge insanının eğitimden geçmesi ve kalifiye eleman yönünden zenginleşmesi demektir.