Türkiye burası. İlla bir şeylerin absürt olması lazım, kanun sanki!.. Organize sanayi bölgeleri (OSB) mesela. Adı üstünde organize. Altyapısı... üstyapısı... arıtması... lojistiği... ulaşımı... her şeyi dört dörtlük yani. Hani? Türkiye organize sanayi bölgesi (OSB) ağı ile örülüyor. Bazı illerde tek, bazılarında çok... İyi güzel de hani arıtma? Hani altyapı? Hani lojistik? Eee... ne var canım bunda? Denk kervan yoldayken kurulur! Acele etmeye ne gerek var?!. Kafa bu! Vizyon bu! Hafta sonu Gebze Organize Sanayi Bölgesi'ni (GOSB) gezdim. Tek kelimeyle harika. OSB değil de laboratuvar sanki, o kadar mükemmel yani. 1986'da temeli atılan GOSB'de bugün 220 işletme faaliyet gösteriyor. 1.5 milyar dolar yatırımla gerçekleşen bu fabrikaların kahir ekseriyeti otomotiv ve kimya sanayinde faaliyet gösteriyor ve geçen sene 1 milyar 200 milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştirmiş bu işletmeler. GOSB teknoparkta da öncü. Merkezi arıtma tesisi faaliyete geçmiş. İşletmeler, personelinin tamamına itfaiye eğitimi vermeden faaliyete geçemiyor. Sosyal faaliyetleri zaten sayılamayacak kadar çok. Eğitimden tiyatroya kadar her bir şeyi var. 13 bin çalışan bu imkânlardan faydalanıyor. Hele bir yönetim binası var ki, deme gitsin. Adeta rehabilitasyon merkezi. Yorgun giren bütün stresinden arınmış çıkar o mekandan. Konferans ve eğitim salonları dört dörtlük. Hastanesi bitti bitmek üzere. Otel için yer tahsis edilmiş; yakında inşaatı başlıyor. Hemen belirteyim ki, bu başarılı organizasyonun altında GOSB Müdürü Mimar Güher Türker'in imzası var. GOSB'yi böyle anlattım diye oranın dertsiz bir bölge olduğunu sanmayın sakın: Dert küpü. GOSB Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör'e bir dokundum bin ah işittim. "13 OGS sırt sırta" diye başladı söze Güngör. Ardından da ne yolun ne de altyapının bu yükü taşımaya müsait olmadığını ilave etti. Her gün orman ve denizden zehirli varil çıkıyor; kimin attığı meçhul. Arıtma olmazsa, altyapı olmazsa olacağı bu tabii. Yücel Güngör, "Bu karmaşanın sebebi, her boş alana bir fabrika kurulmasına izin verilmesi" dedi. Plan yok! Program yok! Oy için izin veriliyor. Eş dost kayırmak için izin veriliyor. Ucuz arsa olsun da ne olursa olsun. Sonra da kalkıp OSB kurduk diye övünülüyor! Dedim ya, Yücel Güngör dert küpü. Türkiye'deki OSB'lerin önemli bir kısmı altyapıdan mahrum olduğu gibi her birisi birer problem yumağı. Yönetimleri dahi öyle. OGS'ler o şehirdeki ticaret ve sanayi odalarına bağlı. O odanın başkanı ya terzi, ya kasap, ya da manifaturacı. Şimdi, bu adam nasıl olacak da sanayicinin derdini anlayacak? "Hiç olmazsa, dileyen OSB'ler kendi yönetimi kursun ve bölgeyi sanayici mantığı ile yönetsin" dedi. Birçok yeri kuşa döndüyse de OSB Kanun Tasarısı Komisyon'dan geçip Meclis'e geldi. Güngör'ün tek güvencesi Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan. "Çünkü o" dedi Güngör: "Sanayinin içinden gelen birisi ve bu mevzuu iyi biliyor."