Arkadaşımız Rahim Er'in ciğerparesi, kıymetli oğlu Cüneyt için üzülürken, ağabeyim vefat etti. Takdiri ilahi. Ölüm Allah'ın emri. Üzülsek de, "hiçbir şeyciği yoktu" diye yakınsak da vade yetti mi, gelip buluyor insanı. Cenaze namazına katılan, bizzat taziyeye gelen, telefon ve maille başsağlığı dileyen tüm eş, dost ve tanıdıklara teşekkür ederiz. Üzüntümüzü paylaşarak bizi teselli ettiler... Abi; baba yarısı. Hele bizde daha da ileriydi bu. Müthiş bir dayanışma içinde büyüdük biz. Dolayısıyla, birbirine daha bir yakındı aile. Kalabalık olmasına rağmen tek bir hareketle toplanabilecek kadar güçlüydü bu bağ. Bilen bilir. Tek vücut olmak önemli bir haslettir. Faydası saymakla bitmez ise de girmeyeceğim o mevzua. Ancak, yaşadığım bir konu var; yazmam lazım. Malum, ölüm vakası sık yaşanan bir hadise değil. İnsan, bir yakınını kaybedince eli ayağına dolanıyor. Resmen panikledik biz de. Cenazeyi nasıl kaldıracağız? Daha önce yaşamışlığımız yok ki bilelim. Ağabeyim Küçükyalı'da ikamet ediyordu. Karacaahmet Mezarlıklar Müdürlüğü'nü aradık, onlar bizi Soğanlı'ya yönlendirdi. Soğanlı sanki bizim telefonumuzu bekliyordu. "Hemen" dediler. "Ölüm kâğıdını getirin, işlemleri başlatalım." Akşamdan doktor gelmiş ve "Ölüm Kâğıdı"nı vermişti. O hususta da hiç problem yaşamadık. Doktor, anında geldi. Bu ilgi çok önemli. Panik yaşayan bir insan haletiruhiyesi ile söylüyorum, gördüğünüz ilgi rahatlatıp sakinleştiriyor sizi. Dahası da var. Rahmetlinin mahdumu Yakuplu'da oturuyordu. Yakuplu Mezarlıklar Müdürlüğü ile irtibata geçip orada bir kabir yeri tahsis eden yine Soğanlı oldu. Ardından da bir cenaze aracı verip cenazemizi Yakuplu'ya taşıdı. Eskiden bu işler binbir rica, minnetle olur ve insanın anasından emdiğini burnundan getirirdi. Tam bir ömür törpüsüydü yani. Diyeceksiniz ki, "Eee, ne de olsa gazetecisin. Senin rican emir yerine geçmiştir!" İtimat edin yok öyle bir şey. Gazeteci olduğumu hiç söylemedim. Eğri oturup doğru konuşalım. Bu anlattığım insanî bir olay. Cenazeyi Mersin'e götürmek isteseydik, o imkânı da varmış belediyelerin. Cenazeyi memleketine kadar götürüyorlarmış şimdi. Cenaze sahibi sadece mazot parası ödüyor. Bir insan, en çaresiz anında kendisine böyle bir hizmet sunan kurum veya müesseseye teşekkür etmez mi? Şayet, etmezse ben o kişiyi normal bulmam şahsen. Beyaz eşya dağıtma işini tartışabiliriz elbette ki ama bunun siyasetle falan ilgisi yok. Sadece sosyal sorumluluk ve bu sorumluluğu AK Parti mensubu belediyeler bihakkın yerine getiriyorlar. İtilip kakılmadan bu hizmeti aldım, teşekkür ederim. AK Parti oy alıyorsa, bu sosyal sorumlulukları yerine getirdiği için alıyor. Bir başka parti getirse, o da mutlaka alırdı. Ama nedense yapmadılar!