2 Mayıs 2009 Cumartesi günü TOBB Genel Kurulu yapıldı: Bu kez seçim vardı. Bin 552 delegenin, bin 551'i "Rifat Hisarcıklıoğlu olsun" diye dilekçe vermişse, o seçimin bir heyecanı kalır mı? Kalmaz tabii ama bendeniz de zaten "Başkan kim olacak" merakıyla gitmedim Ankara'ya. TOBB Genel Kurulu benim için en iyi nabız yoklama yeri. Bir yöntem buldum. Kaç senedir hem uyguluyor, hem eğleniyorum. Alkışları sayıyorum. Kim ne kadar alkış aldı? Alkışların adedi olduğu kadar, şiddeti de önemli benim için. Rifat Hisarcıklıoğlu mesela. "Her 4 fabrikadan biri kapandı" dedi, alkış aldı. "Her 3 gençten biri işsiz" dedi, aldı. "Konuşmak yerine çalışmaya odaklanın" dedi, aldı. "Ekonomide beklentiler iyi yönetilmiyor" dedi, aldı. "Birlik olun, bize heyecanımızı geri verin" dedi, aldı. "Sizleri fitne ve fesattan vazgeçmeye davet ediyorum" dedi, aldı. "Güçlülerin haklı olduğu değil, haklıların güçlü olduğu bir Türkiye istiyoruz" dedi, aldı. "Masumları koruyan adalet sistemi istiyoruz" dedi, aldı. "Atamalarda ilişkiler dönemi bitsin, liyakat sistemi gelsin" dedi, aldı. "Suç cezasız kalıyor" dedi, aldı. "Hukuk sistemi, hak ve özgürlüklerin teminatı haline gelsin" dedi, aldı. "Şirketlerimizin kriz nedeniyle bozulan nakit dengesini düzeltici adımlar atılsın" dedi, aldı. "Sosyal güvenlik primleri ve vergiler bir süreliğine ertelensin" dedi, aldı. "Kamu kurumları alacağına farklı, borcuna farklı muamele yapmasın" dedi, aldı. "Kredi Garanti Fonu'nun kapasitesi güçlendirilsin" dedi, aldı. "Bankalar rekor kârlar açıklıyorlar ama hâlâ şirketlerimize insafsız faiz uygulamaya devam ediyorlar" dedi, aldı. "Kayıt dışı bir toplum olmak istemiyoruz" dedi, aldı. "Avrupa'nın en büyük otobüs üreticisi Türkiye'de, milyonlarca dolarlık ithal malı otobüsler niye tercih ediliyor" dedi, aldı. "Bazı belediyelerin kalitesiz granit ithal etmesine niye göz yumuluyor" dedi, aldı. Aldı. Aldı. Aldı. Hele "Kamu görevlilerimiz, halkın amiri değil, hizmetkârı olduklarını bilmeliler ve maaşlarını ödeyen halka karşı daha fazla sorumluluk hissetmeliler" dediği an öyle bir alkış aldı ki, anlatamam. Salondaki 3 bin 500 temsilci ayakta alkışladı Hisarcıklıoğlu'nun bu sözünü. Hisarcıklıoğlu'ndan sonra kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan da alkış aldı almasına da onunki hem sayıca azdı, hem de cılız! Gelelim benim nabız tutma meseleme. Fazla değil, iki sene evvelini söyleyeyim size. Erdoğan 28, Hisarcıklıoğlu 25 alkış almıştı o günkü konuşmalarında. Geçen sene bu sayı Başbakan için 24, Hisarcıklıoğlu için ise 27 idi. Birbirine yakındı yani. Hisarcıklıoğlu bu sene tamı tamına 38 alkış aldı. Başbakan ise 20 kadar. Neredeyse yarı yarıya!.. Ne demek bu? Ne demek olacak, ekonomi ısındı! Sanayicinin yüreği yanıyor. Başbakan'ın "İktidarımız döneminde hem enflasyonu, hem faizleri ciddi şekilde aşağı çektik" şeklindeki sözleri dahi sanayicinin ateşini söndürmeye yetmedi. "Daha. Daha. Daha fazla gayret" diye bastırıyorlar. Hükümeti, muhalefeti ve bürokratları yanlarında görmek istiyorlar. Hisarcıklıoğlu'na küçük bir not: Başkan, her şey iyi ve hoştu. Da... Mersin'i TOBB Yönetim Kurulu'na neden almadın?