Geçen hafta yapılan TOBB Genel Kurulu, bir panayır havasında geçti. Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Nazmi İmamoğlu, sabahtan yaktığı barbeküde, beraberinde getirdiği 150 kilo sucuk ve 50 kilo pastırmadan ekmek içi yapıp delegelere ziyafet çekti. Bu ekstra ikram değişik bir hava estirdi. TOBB Genel Kurulu çok sadeydi. Hisarcıklıoğlu'nun dolu dolu konuşması da olmasa geçmişlere göre çok sönük geçecekti. Yeni fikirlerin tartışıldığı bir arenadan ziyade iktidarın, 'Bize güvenin. Her şey yolunda' mesajı verdiği; muhalefin ise 'Moral aşılamayı anlıyoruz da nereye kadar' demekten öte bir şey söyleyemediği bir genel kurul oldu. Liderlerin sözleri delegelerin bir kulağından girdi, diğerinden çıktı tabiî. Onların derdi başkaydı çünkü. Onları biraz deşince ortaya bir fotoğraf çıktı ki, esas gerçek bu. Delegelerin hemen hepsi, üç unsur üzerinde durdu. Bir, mevsim şartları. İki, otomobil satışları. Üç, güven. Anadolu'nun dört bir bucağında artan otomobil satışlarının akıbeti merak konusu. Kredi faizleri bir miktar arttı ama yine de satılıyor. Ya, biraz daha artarsa ne olur? İşte, zurnanın 'zırt' dediği yer burası. Bu sorunun cevabını arıyor herkes. Bu sene sert geçen iklim şartları çiftçiyi vurmuş ki, ne vurmuş. TOBB delegelerine bir dokunduk, bin 'ah' işittik. İşte bazıları: Kerim Taç (Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): "Tarımda don yaşandı. Muz ve muşmula dondu. Turizm sezonunda geçen seneye göre daha iyi bir sezon bekliyoruz. Alanya'daki turistik tesisler üç yıldız ve belediye belgeli. Buna rağmen tamamı 'hepsi dahil sistemi' uygulamaya mecbur kaldı. Ne onlara, ne de esnafa yarıyor bu." Nevzat Üzen (Çanakkale Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili: "Kış çok sert geçti. Zeytini don vurdu. Türkiye'de var olduğu söylenen gelişme henüz Çanakkale'ye gelmedi. İşsizlik dizboyu." İbrahim Aydın (Biga Ticaret Borsası Meclis Üyesi): "Son akaryakıt zammı çiftçinin moralini bozdu. Cebe giren yok. Habire çıkıyor. Süt, 470 bin liradan 450 bine düştü. Et ise 8 milyon 600 binden 6 milyon 800 bin liraya indi. Fırtına ağaçları kökünden söktü. Don hakeza. Ürün yok." Hami Kuloğlu (Trabzon Ticaret Borsası Meclis Üyesi): "Don bu sene tarımı da bizi de bitirdi. Bahçedeki fındığın yarısı dondu. Denizden 6 kilometre sonrasındaki bütün fındıklar dondu. Bundan iki ay önce fındık 2 milyondu, şimdi 4 milyon lira. Fakat, yok. Şehre inmek için para bulamayan köylü evine kapandı. Siftah edemeyen esnaf, çareyi kredi almakta buldu. Kivi üretimi yeni yeni başladı. Belki ileride o üründen ekmek yeriz ama şimdi değil. " Abdullah Turan (Ilgın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı): "Otomobil satışlarında patlama oldu. Krediyi alan galeriye koşuyor. Başkaca bir hareket yok ilçede. Kayıtdışı en büyük rakibimiz. Yemde yüzde 8 KDV var. Kim KDV almazsa köylü ona gidiyor. KDV oranı düşürülsün." TOBB delegelerinin verdiği bu fotoğrafta biraz tedirginlik havası gördüm doğrusu. Hükümet için önemli bir konu bu. Başbakan Erdoğan her ne kadar, "Kaptan işi biliyor. Pilota güvenin" dediyse de yeterli değil bu. İktidarın güvene, halkın morale ihtiyacı olduğu bir dönemde hükümetin dikkatli olması lâzım. MI ACABA?!. Avrupa'nın en çok kazanan CEO'su 12.4 milyon dolar alıyormuş... Burası Türkiye, yok öyle! Türkiye'deki her 7 kişiden biri işportacıymış... Ekonomik eşitlik diye ben buna derim işte! Orhan Gencebay, arabeskin kitabını yazıyormuş... Üç kelime yeter: Damardan. Damardan. Damardan!.. Gül, 'Avrupa'nın kapısını kıra kıra çalıyoruz' demiş... Tam bize göre bir yöntem!