Tophane'de olanlar!..

A -
A +

Tophane'deki 5 galeride yaşanan olaylar Türkiye'nin gündemine oturmakla kalmadı, büyüdü büyüdü ve ülkenin bir numaralı meselesi olup çıktı! Semt sakinlerinin referandumda kullandığı "evet", "hayır" oyları ile dahi ilişkilendirilen konu sakız gibi uzatılıp her bir yöne çekildi. Ayıp, gerçekten ayıp! Bu ülkenin muhafazakârları için de ayıp, sözde aydın olanları için de!.. Malum, etkinliğe katılan kişilerin bir kısmı sigara içmek maksadıyla galerinin dışına çıkıyor. Ellerinde içki kadehi. Bunlar, sanat galerisi için olduğu gibi açılış ve davet etkinlikleri için de normal şeyler. Kimsenin kimseye diyeceği bir şey olmaması lazım. Fakat, rivayetler çeşitli. Güya, sigara ve içkisini içen o kişiler, yoldan geçen kapalı kadınlara; "Türkiye AB'ye giriyor, siz hâlâ bu şekilde dolaşıyorsunuz" diye sataşmışlar! Bu sataşmaya kızan öfkeli bir grup geliyor ve caddedeki o kişilere sille tokat girişiyor. Camı, pencereyi de indiriyorlar tabii. Bu iki hâl de bizim ülkemizin hali. İnkar edecek değiliz. Kapalı kadını hakir görenimiz de var, "Caddede içki içmek de ne oluyor" diye saldıran da. Fakat, her ikisi de ülke geneline şamil değil; lokal ve az. Birbirine tahammülü olmayan insanlarımız mevcut ama dediğim gibi bunların sayısı öyle ülkenin birlik ve düzenini tehdit edici bir boyutta değil. Ancak, yazılı ve görüntülü medyada yapılan yayınları gören, müdahale edilmezse ülkenin elden gideceğini sanır. O kadar abartıldı yani. Öyle de oldu nitekim. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu işini gücünü bırakıp bu konu ile ilgilenmeye başladı. Hadisenin boyutu onun da boyunu aşmış olmalı ki, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay girdi devreye. Yaptığı açıklamalarla gönül almaya çalıştı. Birbirimize azıcık saygımız olsa halbuki, hiçbiri yaşanmaz bu tatsız olayların. Birinin alkollü içki içmesi bir başkasının şiddet kullanmasını gerektirmez. Keza, kadının kapalı olması. O da kimseye söz söyleme hakkı vermez. Elimizi ve dilimizi tutsak; olmaz bu olayların hiçbirisi. Hele bir de, içinde bulunduğumuz semtin hassasiyetlerine saygılı oluversek; zinhar yaşanmaz. Velev ki yaşandı. Bu kadar yaygaraya ne gerek var? İdeolojisi olanlar ekranda boy göstereceğine, sosyologlar, psikologlar çıksa ve ilmi olarak bu konuyu masaya yatırsa ne olurdu sanki? Önyargılı bir toplumuz. Hoşgörü ve toleransımız yok. Saygımız da. Bilim adamları konunun analizini yapsa, sonra da davranış biçimimizi olumlu yöne sevk eden bir çift söz söylese olmaz mı? Hayır, illa çığırtkanlık. İlla yaygara. İlla ateşli sözler.Yazık!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.