Toplumu germeyin!..

A -
A +

Türkiye'nin sandık başına gitmesine 60 günden az bir zaman kaldı. Kolay değil, 4.5 sene geçmiş aradan. Türkiye bu, alışkın değil 4.5 sene beklemeye ama bekledi! Neden? Kim ne derse desin, bir istikrar vardı da ondan. Seçime hazırlanan vatandaşların nabzı nerede tutulur? Şayet, gazeteci isen kolay. Atarsın kendini sokağa... o kahve senin bu kahve benim dolaşırsın. Kesmedi mi? Esnafa inersin. Gidiş gelişlerde biraz da taksiciyle muhabbet ettin mi, üç aşağı beş yukarı bir kanaat oluşur kafanda. TÜSİAD hafta başında Başbakan Erdoğan'ı misafir etti, malum. Orada kim ne dedi, hepsi yazıldı çizildi. De... bir de yazılmayan tarafı var bu toplantının. Türkiye'de sadece gazeteciler nabız tutmuyor. İş adamları da kulak veriyor ahalinin nefes alıp verişine. Toplum gergin mi? Öksürüp aksıranların sayısı az mı, çok mu? Bütün bu detaylar ilgilendiriyor iş adamını. Vatandaşın neşesi yerindeyse ve hele cebindeki parayı harcama hususunda iştahlıysa iş adamı buna bayılıyor. Yok, halk içine kapanmışsa, iş adamında bir telaştır başlıyor, "Bu durgunluk ne kadar sürer acaba" diye. Ayaküstü yaptığımız sohbetlerde Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyelerini dinlerken ruh hallerinin "gel-git"lerle dolu olduğunu gördüm. Piyasada para hareketinin çok yavaş olduğunu en iyi hisseden onlar tabii. Fakat, bu duruma geçici gözüyle bakıyorlar. Seçim bitince işler yoluna girer ümidinde hepsi de. İş adamları, kendi çevrelerinde yaptıkları analizleri de dile getirdiler. AK Parti birinci parti onlara göre. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan gerginlik hem AK Parti'yi, hem de CHP'yi semizleştirdi. Her iki parti de bu gerginlikten beslenip saflarını sıklaştırdı. En fazla da AK Parti nemalandı bu esen rüzgardan. Bu gerginlik seçime kadar da devam edeceğe benziyor. İş adamlarının tedirgin olduğu nokta şu: Gerginlik ya seçimden sonra da sürerse? İş adamı ve sanayiciler AK Parti'nin en büyük parti çıkmasından da, iktidar olmasından da rahatsız değiller ama "Dini meseleleri öncelikler arasına alır da ortamı gerer mi" diye bir endişe taşıyorlar. Toplantının basına kapalı bölümünde en çok sorunun bu konuda gelmesi de bu endişeden kaynaklanıyordu zaten!.. Uçlara dikkat Bir özetleme yapmak gerekirse, iş adamlarının AK Parti'den belirgin bir şikayeti yok. Tek istedikleri, toplumun gerilmemesi. Aynı talepleri 29-30 Mayıs tarihlerinde misafir edecekleri diğer parti liderlerine de iletecekler mutlaka. Kesinlikle gerginlik istemiyorlar çünkü. Onların tercihi, uzlaşma. Hepsi bu. Gerginlik konusunda hassasiyet göstermekte de yerden göğe kadar haklılar aslında. İstikrarın yolu buradan geçiyor çünkü. Bir başka gerçek daha var ki, asla göz ardı edilmemesi lazım. Türkiye, son 5-6 senede gerçekten iyi bir performans sergiledi. Dünyadaki gelişmelere sırtını dönmek yerine, globalleşmenin tam orta yerinde durup kendi ayakları üzerinde durmak için çaba sarf etti. Her şey hallolmadı gayet tabii ama en azından bu değişimin içinde oldu. O rüzgarla gidiyor. Bu gidişin durmaması, durdurulmaması lazım. Bu konuda AK Parti'ye olduğu kadar CHP'ye, DP'ye ve MHP'ye de önemli görevler düşüyor tabii. Nedenini de söyleyeyim: DTP bağımsız adaylarla giriyor seçime. Ki, ileride yine parti çatısı altında toplanıp Meclis'e girmeleri mümkün. Bu durum aidiyetlerin uçlarda toplanması anlamına da geliyor bir yerde. Öbür taraftan kendilerini sadece laiklikle ifade eden insanlar var. Onlar da rahatsız olduklarını söylüyorlar. Terörü ve radikal davranış sergilemeye meyyal başkalarının olduğunu da dikkate alacak olursak, uçlara doğru bir gidişin olduğunu söylemek mümkün. Şimdi yapılması gereken şey, bu uca kaçışları bir sıkıntıya sebep olmadan merkeze doğru çekmek! Bu da ancak partilerin doğru stratejiler üretmesiyle mümkün. Halkın nabzını ölçmek için yarın önemli bir fırsat daha çıkıyor önümüze: TOBB Genel Kurulu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yarın Ankara'da yapıyor "62. Genel Kurul"unu. TOBB'un hem tabanı daha geniş, hem de ağırlığı Anadolu'dan. Dolayısıyla, onların yarın Ankara'ya taşıyacakları bilgi ve görüşler çok önemli. Önemli çünkü, taze ve yerinden. Hem de tüm Anadolu'nun sesi onlar. Ankara'da ne duyacağımı çok merak ediyorum doğrusu. Dönüşte sizlerle de paylaşacağım tabii bu görüp duyduklarımı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.