Turizm kriz tanımıyor

Dünya krizle cebelleşiyor. Kimi ülke kamu borçlarından dolayı zorda. Kimi sosyal güvenlik harcamalarından... kimi de emlak piyasasının şişkinliğinden dolayı zorda. Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı ise cari açık! Başbakan Erdoğan, cari açığı düşürmeyi "milli iktisat politikası" haline getireceklerini söyledi. Ki, bu söz dahi meselenin ciddiyetini anlatmaya yeter de artar bile! Peki, nedir cari açık? Şayet bir ülkenin döviz harcamaları, döviz gelirlerinden fazlaysa; buna cari açık deniyor. Türkiye ihracatçı bir ülke. Amma velakin ara malı ithal etmeden yapamıyor ihracatı. Böyle bir handikabı var yani. Hasılı kelam.. Türkiye dış ülkelerden satın aldığı tüketim ve yatırım mallarına ödediği döviz kadar, mal ve hizmet satamıyor. Vahim bir durum tabii bu. Vahim çünkü, ortaya çıkan dış ticaret açığını kapamak için borçlanması gerekiyor! Borçlanmak ise yuları birinin eline vermekle eş anlamlı. Kim ister? Hakkını vermek lazım. Türkiye ara ürüne döviz ödememek için gerekli tedbirleri almıyor değil; alıyor. O ürünleri üreten firmaları, Türkiye'de yatırım yapmaya teşvik ediyor mesela. Ya da yerli yatırımcının üretmesi için birçok teşvik veriyor ama akşamdan sabaha olacak işler değil bu işler. Dolayısıyla iş, kala kala hizmet sektörüne kalıyor. Turizm ve yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine yani. Eh, bu sektörlerde de hiç fena değil Türkiye. Komşu ülkelerdeki kriz nedeniyle müteahhitlik hizmetleri bir miktar yavaşlamıştı ama iyileşme başladı. Hakeza turizm. Turizmde de hayli endişe yaşandı fakat o da yersiz. Ela Quality Resort Hotel Genel Koordinatörü Vadi Karatopraklı, "Bu sene bazı hatalara rağmen hedef tutturulur ve Türkiye'ye gelen turist sayısı 30 milyonu bulur" dedi. Bu moral verici sözlerini ciddiye almak lazım. Çünkü, Karatopraklı sektörün nabzını iyi tutan bir yönetici. Bugün Ela Quality bir markaysa, Karatopraklı'nın titiz ve ciddi çalışmalarıyla marka oldu. Ela, tatil otelleri arasında en pahalı otel belki ama müşteri, ödediği paranın karşılığını aldığı için tekrar geliyor Ela'ya. Gastronomi hizmetleri harika. Hizmet desen, standartların çok üstünde. Neden gelmesin?. Ela'da bir garson "Bir arzunuz var mı" derken; ev sahibine yaraşır bir sıcaklıkta söylüyor. Personelin böyle davranması için işyerini sevmesi lazım. Sırrını öğrendim ama... Karatopraklı, 3 aylık sezonda bir milyon TL prim dağıtmış. Böyle bir otelde müşteri memnuniyeti olmaz mı? Vadi Karatopraklı, İstanbul hayallerinin gerçek olduğunu ve Tarihî Yarım Adada yeni bir otel açacaklarını söyledi. Ayrıca Belek ve Didim ve Demre'de de birer otel inşa edeceklerini söyledi. Bu da gösteriyor ki, Avrupa ülkeleri ne kadar krize girerse girsin; Avrupalı tatilden vazgeçmiyor. Karatopraklı'nın dediği gibi, "Yeter ki iyi hizmet veren ve bu hizmeti satın alacak olanlara tanıtım yapan olsun!"