Türk turizmi bugün öyle bir noktaya geldi ki, küçük bir hamle daha yapsa; turist sayısında hiç değişme olmasa dahi gelirini en az yüzde 50 arttıracak ama bir türlü yapamıyor o hamleyi. Senede 20 milyar dolar olan gelirin 30 milyar dolara çıkması işten bile değil ama dedim ya; olmuyor, olmuyor. Sektör ucuz turist ağırlamaktan kurtulup o canım tesislerin nemasını yiyemiyor bir türlü. Nedeni gayet basit aslında. Türkiye'nin imaj problemi var ve bir kara bulut gibi sektörün üzerine düşüyor. Güvenlik hakeza. Bu problemden dolayı Türkiye Avrupa'nın dar gelirli vatandaşlarıyla idare etmek mecburiyetinde kalıyor ister istemez. Ki, hiç hak etmiyor bunu. Güvenlikle imaj aynı şey değil aslında. Paris'i ele alalım mesela. Paris'in öyle bir imajı var ki, Amerikalının da Avrupalının da beynine kazınmış bu şehrin aktivitesi. Güvenliğinde bir sarsıntı olmuş olsa dahi yine gider ahali. Neden? İmajı, güvenlik meselesini aşmış çünkü. Türkiye'de ise zaten güvenlik problemi var; bir de bunun üstüne imaj bozukluğu binince bir çuval incir berbat olup gidiyor! Tıpkı diğer sektörler gibi turizm de etkileniyor bu olumsuz durumdan. Bugün paket programlarla Antalya'da günlüğü 25-30 dolara tatil yapmak mümkün; hem de dört ve beş yıldızlı otellerde. Bu kadar düştü yani. Sadece sabah kahvaltısı 30 dolardan daha yüksek bir fiyat karşılığı verilirken, bunun üstüne oda ve bir de akşam yemeği ilave edersen; burada kârdan söz etmek mümkün mü? İşletmeci 10 milyonlarca dolar para yatırmış bu tesise. Hepsi öz sermaye olacak değil ya; birçoğu kredi kullanmış tabii. 30 dolara yatak satıp borç mu ödesin, yoksa eskiyen tesisi mi yenilesin? Otellerin sessiz sedasız el değiştirmesinin altındaki gerçek bu işte. Antalya Belek'teki Cornelia Resort Otel kişi başına 100 euro fiyatla oda satan ender otellerden biri. Cornelia De Luxe Resort Genel Müdürü Hakan Duran ile yaptığımız sohbette "Turizm sektörü ne durumda" sorusuna cevap arayıp sektörün içinde bulunduğu şartlara aşina olmaya çalıştım ama ne yalan söyleyeyim; Hakan Duran'a bir dokundum, bin ah işittim. Para yok Hemen belirteyim ki, birkaç tane daha var ama durumu en iyi olanların başında geliyor Cornelia. Dedim ya, 100 euro'ya yatak satıyor. Önce, bu başarının sırrını merak ettim tabii. "Biz" dedi Duran. "Hizmet sunumuna ve dolayısıyla insan kaynaklarına çok büyük yatırım yaptık." Hele yönetim kadrosu, seçme insanlardan oluşuyor. Her gün bir yönetici en az iki müşteri ile görüşmek mecburiyetinde imiş. "En azından günaydın diyor ve halini hatırını soruyoruz misafirimizin" dedi Hakan Duran. Bu davranış otelde konaklayan kişilerin sempatisini kazanıyor tabii, kendilerini daha bir güvende hissediyorlar. Ayrıca, otelin müthiş bir güvenliği var. Otel sınırlarına giren turist kesinlikle emniyette hissediyor kendisini. Yemekler de çok güzel. Balık isteyene balık... et isteyene et... sebze yemek isteyene de sebze. Meyve, zaten gani. "Müşterilerimizin tanıdığı markayı ikram ediyoruz onlara. Zeytinyağının en iyisini sunuyoruz" diyen Duran, "Sunduğumuz bu hizmetin karşılığını da alıyoruz" dedi altını çize çize. Fakat, buna rağmen yaptığının karşılığını alamıyor. Cornelia gibi bir otel İspanya'da 300 euro'ya rahat satar bir odayı. Antalya neden satmasın? İşte zurnanın "zırt" dediği yer burası. İmaj olmayınca, verdiğin hizmetin karşılığını da alamıyorsun!.. Cornelia Otel'in 381 odası var ve oda başına neredeyse bir personel düşüyor. Yüzde 80-85 doluluk oranıyla geçiriyor mevsim. Dediğim gibi kendiliğinden olmuyor bu. Atıcılık, voleybol, futbol, bilardo ve masa tenisi turnuvaları tertipleyip ödül veriyorlar iştirakçilere. Otelin rutin aktiviteleri ise sayılamayacak kadar çok. Hasılı, Cornelia'nın tek eksiği verdiği hizmetin bedelini alamaması!.. Deniz desen deniz... kum desen kum... güneş desen güneş var ama iş bedele geldi mi alamıyor verdiği hizmetin karşılığını. Burada en büyük görev, kim ne derse desin siyasilere düşüyor. Ülkeyi olur olmaz nedenlerle gerip Türkiye'yi güvensiz hale düşürmek yerine, ülkenin imajını parlatacak eylemlerde bulunmaları lazım. Da... kim yapacak bunu? Bugün yine Antalya'dayım. Antalya ve çevresinde gerçekleştirilecek olan "Sağlık Turizmi"ni uzmanlarından dinliyorum. Haftaya bu konuya temas edeceğim inşallah.