Beyaz Kristal Turizm Ödülleri önceki gün sahiplerini buldu. Ödül alanlardan biri de bendenizdim. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin de hazır bulunduğu tören salonundan çıkıp lavaboda cemalime bakarken, gözüm ağarmış saçlarıma ilişti; adeta kristal gibiydi! Acaba, dedim kendi kendime. Bana bu ödülü saçlarımın hatırına mı verdiler, yoksa, turizmle ilgili yazdığım makalelerden dolayı mı? Ne yalan söyleyeyim, saçlarım daha bir öne çıkıyor sanki!.. Turizm konusunda da çok şeyler yazıp çizdim, bu doğru ama kimse tınmadı. Bu konuda bir arpa boyu mesafe kat ettiğimi söyleyemem. Kendim söyledim, kendim dinledim. Her bir yeri dürtüklememe rağmen, kimsenin kılı kıpırdamadı! Hâl böyle iken, ödül aldım diye kasılmanın ne kıymet-i harbiyesi olabilir ki? Benim için ödülden ziyade, ödülün verildiği mevki önemli oldu haliyle. Kartepe The Green Park Otel'de aldık ödüllerimizi. Herkes İstanbul'da 40 derece Afrika sıcağıyla kavrulurken bendeniz, Maşukiye tepelerindeki o püfür püfür havayı teneffüs ettim ve aynı zamanda da ödülüme kavuştum. Bundan iyisi can sağlığı!.. The Green Park Resort'un sahibi Adil Üstündağ çok azimli bir insan. Onun iş hayatında "zor" kelimesine yer yok. Yapılması gereken iş var ve ne olursa olsun layıkıyla yapıyor o işi. Hele, otelcilik ise; kurtuluş yok! Kartepe'de otel yapıp yan gelip yatmak mümkün mü? O tesisi tam bir turizm kompleksi haline getirmek lazım evvel emirde ki, dört mevsim hizmet versin. Sadece kış turizmi yapayım dedin mi, yandın!.. İki, bilemedin üç ay kayak falan idare edersin, ardından da gelecek senenin kış sezonunu beklemeye başlarsın! Adil Üstündağ'ın gayretiyle Kartepe'deki The Green Park Resort önce kongre, sonra da yayla turizminin merkezi oldu. Şimdi ise futbol turizminin kalbi Kartepe'de atıyor. Otel çevresinde inşa edilen 5 futbol sahası, yerli ve yabancı futbol kulüplerini ağırlayacak bundan sonra. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Kocaeli Spor zaten geliyor da sırada Milan, Liverpool, Barcelona gibi dünya devleri var. Avrupa liginin tanınmış takımlarının gelip bu sahalarda antrenman yapmasının bölgeye sağlayacağı avantajları düşünebiliyor musunuz? Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe işte bu spor tesislerinin açılışını yaptı o gün. Destinasyon turizmi Gelelim, turizm konusundaki benim durumuma. Dedim ya, kimseye dinletemedim meramımı! Düşüncelerim hüsnükabul görmedi diye vazgeçecek değilim bu sevdadan tabii. Nerede fırsat bulsam, anlatacağım dilimin döndüğü kadar bu meseleyi. Türkiye en büyük handikabı istihdam konusunda yaşıyor. Sanayi ve teknoloji ile aşması da mümkün değil bu sıkıntıyı. Aşamaz, çünkü; elin oğlu fersah fersah ileride bu konuda. Adamların yaptığı Ar-Ge yatırımlarını Türkiye'nin gerçekleştirmesi mümkün değil bir kere. Milyar dolarlarla ifade edilen bütçe istiyor bu işler ki, Türkiye'nin ne gücü var bunu yapmaya, ne de imkanı. Geriye bir tek hizmet sektörü kalıyor. Lojistik, ulaştırma, yeme-içme, yazılım, finans, sağlık ve eğitim sektörleri Türkiye'nin başını suyun üstünde tutmasını sağlayacak birer can simidi. Hakeza turizm; o da öyle. Belki de en önemlisi bu. Şayet Türkiye, destinasyon turizmine ağırlık verip şehirlerdeki turizm potansiyelini harekete geçiriverse hem işsizlik şıp diye kesilir, hem de Hazine dövizle dolar ama kim yapacak bunu? Şanlıurfa'daki tarih ve kültür zenginliği dünyanın hangi şehrinde var acaba? Sadece Şanlıurfa mı? Anadolu'nun bütün şehirleri böyle. Gaziantep, Mardin, Van, Hatay, Adana, Mersin, Antalya. Yetmedi! Ege'nin bütün illeri. İstanbul zaten başlı başına bir tarih ve kültür merkezi. Konya bu sene "Mevlana ve Hoşgörü" yılını kutluyor ve 2 milyon turistin ziyaret etmesi bekleniyor şehri. Karadeniz'de neden yayla turizmi olmasın? Olur aslında, hem de bal gibi olur ama birinin bu meseleye eğilmesi lazım. Geçenlerde Amasya Valisi Celalettin Lekesiz aradı. Şehrin 7 bin 500 yılı aşan bir tarih ve kültür birikimine sahip olduğunu vurgulayıp "Tarihe mal olmuş birçok bilim ve sanat adamı Amasya'da yaşadı. Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere birçok şehzade Amasya'da valilik yaptıktan sonra padişah oldu" dedi ve bu tarihi şehre ellerinden geldiği kadar sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Sadece valilerle nokta atışı yapmak yerine Türkiye genelinde geliştirilen projelerin devreye sokulması lazım. Hem de vakit geçirmeden.