TÜSİAD gerçeği

A -
A +

TÜSİAD, gönüllü bir kuruluş ve benzeri sivil toplum kuruluşları (STK) arasında en organize olanı. 43 yeni katılımla üye sayısı 545'e ulaşan TÜSİAD'ın Ankara'da temsilciliği; ayrıca, Brüksel, Berlin, Paris ve Washington'da büroları bulunuyor. Üyelerinin ödediği yıllık aidat 15 bin YTL. Ki, bu da güçlü bir bütçe sahibi yapıyor TÜSİAD'ı. Ayrıca, bu bütçenin tamamını doğrudan doğruya araştırmaya ve tanıtıma harcıyor. Maddi problemi olmayan ve bünyesinde görev yapan 55 profesyonelle uzman kadrosunu güçlendiren TÜSİAD, hem dünyayı daha yakından izleme fırsatı buluyor, hem de Türkiye'deki gelişmelere daha geniş bir perspektiften bakma imkanına sahip oluyor. Yaptığı her araştırmayla kamuoyunda ciddi yankı uyandırmasının ardındaki gerçek işte bu özelliğinden kaynaklanıyor. TÜSİAD, yaptığı son açıklamada; Türkiye'nin elde ettiği siyasi istikrarı 2006 yılında da sürdürebilmesi için dikkatli olması gerektiği mesajını verdi. Geçen hafta sonunda gerçekleştirilen 36'ncı Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, "2006, daha şimdiden iyi yönetilmesi gereken bir yıl olarak kendini gösteriyor" dedi ve Türkiye'nin kendi kendine problem çıkarmaması gerektiğinin altını çizip siyasi istikrarı risk altına sokacak eylemlerden kaçınılmasını istedi. Erken seçim taraftarı olmadığı gibi lafının bile edilmesini istemiyor yani. Siyasi istikrarın sürdürülebilmesi için yargıda baştan aşağı reform yapılmanın şart olduğuna da dikkat çeken Koç, Türkiye'nin dış itibarını da zedeleyen bu konunun bir an önce ıslahını istedi. "Rota sapmasın" Bu sözlerin hepsi doğru. Türkiye iyi bir trend yakaladı. Bu performansın devam etmesi için siyasi ve hukuki alt yapının iyileştirilmesi gerekiyor. 'İstim arkadan gelsin' zihniyetinin Türkiye'ye çok şey kaybettirdiği herkesin malumu. Hele hukukta hiç olmayacak şey bu. Reform yapıp yargının bağımsız hale getirilmesi lazım. Mustafa Koç "Geminin öngörülen rotada yol aldığını asıl bu reformlar ortaya koyacak" diyerek; bu konunun önemini çarpıcı bir şekilde ifade etmiş oldu. TÜSİAD'ın bu cesur çıkışları zaman zaman başını ağrıtmadı değil. Erken seçim istemediği için nasıl CHP lideri Baykal tepki gösterdiyse; kurulduğu 1971 yılından bu yana yaptığı çıkışlarla bazı hükümetlerin rahatını kaçırdığı da oldu. TÜSİAD'ın açıklamasından dolayı yıkılan hükümetler bile var. Rahatı kaçan iktidarlar sorumlu tuttuğu TÜSİAD'ı yandaşlarına hedef gösterdi ama o bildiğinden şaşmadan yoluna devam etti. TÜSİAD bu açıklamaları hükümetler yıkılsın veya zaafa uğrasın diye yapma basiretsizliğine düşmedi hiç. Doğru bildiği için yaptı. Bir gönüllü kuruluşa yakışan da bu değil mi zaten? Genel Kurul Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, "Bizim illa, Türkiye'de aman bir gerginlik olsun, hükümetle aramız bozulsun, iyeleşsin' gibi bir arayışımız yok. Amacımız Türkiye'nin rotasından sapılmaması" diyerek; STK olarak görevlerini yapmaya devam edeceklerini bildirdi. TÜSİAD salt kendi raporlarıyla değil, iş birliği yaptığı diğer kurum ve kuruluşlarla da kamuoyunu bilgilendirmeye gayret ediyor. KalDer mesela. TÜSİAD'ın desteğiyle yaptığı sosyal ve iktisadi çalışmalarla topluma bilgi aktaran ciddi bir kurum olmuştur bu kuruluş. TÜSİAD şimdi de TÜRKONFED'e katılım kararı aldı. Pek üzerinde durulmadı ama önemli bir hareket bu. TÜRKONFED, 'siad' diye adlandırılan kuruluşları bir çatı altında toplayan büyük bir konfederasyon. KOBİ'lerin en üst organizasyonlarından birisi. TÜSİAD'ın bu çatı altında yer almasıyla, KOBİ'lerin bilgiye daha çabuk ulaşabilmesi imkan dahiline girdi. Ayrıca, yabancı ortak bulmak, dışa açılmak ve ihracat potansiyelini genişletmek isteyen KOBİ'ler daha zengin bir enformasyon ağına girmiş oldu. Başka bir deyişle, TÜSİAD ile Anadolu kucaklaşmış oldu bu hareketle.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.