UZEL örneği

A -
A +

2001 krizinden sonra bazı şirketler konkordato ilan etti, kimi iflasın eşiğine geldi, kimi de borcunu ödeyemeyip bankaların aktifine geçti... Firmaların kâr etmediğinden olmadı bu. Ekseriyeti, finansman yetersizliğinden bu hale geldi... Çoğu, zaten likidite yetersizliği içindeydi. İç talep birdenbire kısılıp, kredi maliyetleri de yükselince sapır sapır döküldüler... Nakit akışındaki tıkanıklıktan dolayı zora giren şirketlerin bir kısmı, bankası olan grupların şirketiydi. Bunlar, yaptıkları gayri hukuki ve ahlaki olsa da bankadan kaynak transferi yapıp başlarını suyun üstünde tutabildiler. Ya olmayanlar? Onlar, suyun altında kaldı ve ölüp gitti. Bazı sembol yazı ve resimler vardır. Onların bir satırı veya karesi gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya sermeye yeter de artar bile. O günün şartlarını ve o şartlar içinde bulunan binlerce şirketi tek tek anlatmak yerine onlardan birini vitrine koy, hepsinin hali kendiliğinden çıkar ortaya. UZEL Makine mesela. UZEL, 1961'den bu yana traktör üretiyor. ABD'den Zimbabwe'ye kadar 51 ülkeye ihracat da yapıyor. Kendi sektöründe dünyanın 10 büyüklerinden biri. 2003 yılının üçüncü çeyreği sonunda iç piyasada 8 bin 272 adet traktör satışı gerçekleştirdi. Traktör piyasasında yüzde 46'lık bir pazar payına sahip. Bugün sahip olduğu tesisleri, makine parkını, pazarlama ve satış ağını, bayilerini ve satış sonrası hizmet veren servislerini üst üste koysan, 450-500 milyar dolarlık bir işletme çıkar ortaya. 1998 ve 99'da senelik 300-350 milyon dolar satış cirosu olan bu kuruluş, her firmanın yaşadığını yaşadı ve 2000 ve 2001'de kelimenin tam anlamıyla dibe vurdu. 2002 cirosu, 80-90 milyon dolara kadar indi. Bütün bunlara sebep ne? Ülkenin ekonomik durumu tabii. Krizden etkilenen köylü, çiftçi değil traktör almak, sahip olduğunu bile elden çıkarmak durumunda kalmıştı. Böyle bir durumla karşı karşıya gelen üretici firmanın kriz döneminde, kendi yağında kavrulacak kadar likidite olması gerekiyor. Fakat, değil UZEL, Türkiye'de hiçbir işletmenin böyle bir imkanı yoktu. Hepsi zaten günü bankalardan temin ettikleri borç kaynaklarla kurtarıyordu. Kriz tuzu biberi oldu. Fırtınada finansman bulan buldu; bulamayan, güm!.. UZEL Makine de haliyle ekonomik krize girdi. Borçlarını yeniden yapılandırmak için çabaladı ve sonunda bankalara olan 85 milyon doları bulan borç yükünü, anlaşıp bir yılı ödemesiz, beş yıllık bir vadeye yaydı. Bu anlaşma UZEL'e soluk aldırdı tabiî. 2003 yılını 27 trilyon net kâr ile kapatan UZEL, traktör üretiminin yanı sıra traktör parçası üretimine de ağırlık verdi ve bu sahada iddialı bir konuma geldi. UZEL Makine, şimdi de daha önce kriz sebebiyle ertelediği dizel motor üretimine başlıyor. Alman Deutz Motor ortaklığıyla Düzce'de kurdukları fabrikada üretim yapacak olan UZEL, artık dik duruyor. Ne diyeyim; darısı diğerlerinin başına. MI ACABA?!. Erdoğan, Temel Reis'in Karadeniz'den çıkacağını söylerken; Baykal, 'Hayır, Akdeniz'den' diyormuş... Kayıkçı kavgası denen bu işte! Sigaraya yapılan yüzde 6 zammı beğenmeyen Unakıtan, ikinci zam için ısrar ediyormuş... Maliye'nin tek işi zam değil ki, biraz da vergi toplasın! Mısırın en iyi şekilde nasıl patlayacağının formülü bulunmuş... Herkesin bildiği şeyin formülü ne ola ki? Trafikte zikzak yapana hapis cezası geliyormuş... Siyasette zikzak yapana bir şey var mı acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.