Verin halkın kalesini

Hakkari'de arkadaşlarla iftarı yapmış, şehirde dolaşıyorduk. Baktım, gençler broşür dağıtıyor. Yer Hakkari olunca, insanın ilgisini çekiyor bu tür hareketler. Bir tane de ben aldım. Hakkari Kalesiyle ilgili bir çağrıydı. Kalenin halka açılması talep ediliyordu. "Barış sürecine böyle bir jest yakışır" diye bitiyordu mesaj.

Hakkari tarihî eser yönünden fakir bir ülke. Çok sayıda medrese varmış ama Meydan ve Zekeriya Medreseleri dışında kalan olmamış. Bir de Bay Kalesi var. Küçük bir yer ama Hakkari'ye enfes bir panorama bakışı sunuyor.

Hakkari Kalesi Hakkari'nin en eski ve en önemli tarihî eseri. Hakkari çok eskilere dayanan bir tarihe sahip. Hurriler, Urartular ve Medlere kadar uzanan bir tarih. Daha sonraları ise Abbasilerin hakimiyetine geçti ve halifeye bağlı kaldı. Şehrin en büyük özelliği belki de yönetim tarzı. Bölge Selçuklulara geçtikten sonra dahi Abbasi ailesinden gelen Bey'ler tarafından idare edildi. Osmanlı döneminde de öyle. Hakkari Beyleri Abbasi ailesinden geliyordu ve kendi adlarına para basma hakkına sahiptiler.

Hakkari Kalesi birçok Hakkari Beyi'ne hizmet vermiş tarihî misyonu fazla bir kale yani. Cumhuriyet döneminde kendi hâline terk edilen kale, vatandaşın çıkıp piknik yaptığı bir yer olmuş. 1969 yılında Hakkari Valisi Hüseyin Öğütçen, "Park yapacağım" deyip  dozeri dayamış.  Kalenin üst terasını ve o terasları birbirine bağlayan yamaçları yıkıp indirmiş. Niye öyle bir şeye gerek duydu, hâlâ bilen yok!

Hakkari halkı bu uygulamaya sessiz kalmış kalmasına ama evine kapanıp ağlamayı da ihmal etmemiş. Derken 12 Eylül Darbesi. Askerî İdare "Kaleyi askerî hizmette kullanacağım" diyerek sivillerin kaleye giriş çıkışını yasaklamış. Hakkarili yine susmuş. Yine?gözyaşını?içine?akıtmış.?O günden beri de gidemiyor kaleye!

Bundan 6 sene önce askerden alınıp Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şubesi emrine tahsis edilen kale, 30 seneden fazla bir zamandır halka kapalı sizin anlayacağınız.

Hakkari'de dağıtılan broşürde 30 yıldır "yasaklı olan bu kalenin halka açılması" isteniyor ve "Sürece yakışan bir hareket" olacağına işaret ediliyordu. Bu broşürü okuyunca şöyle düşündüm: Hakkari halkı susmuyor artık. Sürece güveniyor ve evine kapanıp ağlamak yerine talebini söylüyor. Meramını anlatıyor. Bu iyiye işaret; kıymetini bilene.

Bu haklı talebin yerine getirilmesi lazım. Hakkari halkının gidip hava alacağı bir yeri yok. Dört tarafı dağla çevrili avuç içi kadar bir şehir. Hakkari ve Bay kaleleri?ahalinin bu ihtiyacına cevap verebilir halbuki.  Ayrıca adı üstünde "tarihî eser." Bu eserlerin insanlığın hizmetine girmesi ve onların gelip görmesine imkân vermesi de gerekiyor ayrıca.

İyi niyet gösterisi için kaçırılmaz bir fırsat bu. Mutlaka değerlendirilmeli. Buzların erimesine vesile olur. Kale ve çevresinin restore edilip halkın hizmetine sunulması, onların gönlünü almakla kalmayıp para kazanmalarına da imkân verecektir mutlaka. Turizm potansiyeli var çünkü.