Dünyanın global krizle boğuştuğu doğru. Bittiğinde kimin ayakta kalıp kimin batacağı da meçhul. O da doğru. Türkiye bu geminin içinde. Batmasını istemediğimiz gibi yara almasını dahi istemiyoruz. Peki, ne yapmak lazım? İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "7. Sanayi Kongresi"nde konuşan Dr. Peter Cornelius çok çarpıcı şeyler söyledi. Dünya Ekonomik Forumu Küresel Araştırmalar Başkanı Cornelius, global rekabet konusunda dünyanın önde gelen ekonomist ve uzmanlarından biri ve Türkiye'yi çok iyi tanıyor. Dolayısıyla, çok önemli onun sözleri. "Türkiye ne yapsın?" sorusunu cevaplarken neler söylediğine gelin birlikte kulak verelim. Peter Cornelius'a göre Türkiye'nin en büyük handikabı, cari açık ve dış borç! Türkiye'nin dış borç toplamı 200 milyar dolar ve önümüzdeki sene bunun 74 milyar dolarını ödemesi lazım. Ayrıca cari açık var. 80 milyar dolara ihtiyaç duyuyor. Da... Türkiye'nin borcunu nasıl ödediği malum. Borcu borçla ödüyor!.. Borç bulması lazım yani. Bulabilir mi? Cornelius pek karamsar değil aslında. "Bu risk yönetilebilir" diyor. Onu böyle güvenli konuşturan etken gördüğü olumlu gelişmeler tabii. Türkiye'nin bankacılık sektörü gelişmekte olan ülkelerin en iyisi bir kere. Cari açık da öyle. Diğer ülkelerin riskleriyle mukayese edildiğinde çok da abartmamak gerekiyor bu riski. Ayrıca, Türkiye'nin kamu maliyesinde gösterdiği disiplin ve enflasyonla mücadele konusundaki gayreti takdire şayan. Özelleştirme ve yabancı sermaye girişinde de Türkiye yabana atılmayacak bir performans gösterdi. Hakeza, büyüme. Türkiye son senelerde ortalama yüzde 7 büyüyüp rekor kırdı. Önümüzdeki sene büyümede bir gerileme olacak elbette ki ama yine de yüzde 2-3 büyümeyi yakalaması mümkün. Ekonomisi negatif büyüyen çoğu ülkeye göre önemli bir fark bu. Türkiye'nin büyümesini kolaylaştıracak olan avantajların en başında petrol fiyatlarındaki gerileme geliyor tabii. Bir de ithalata olan bağımlılığının azalması. Buna bir de en büyük rakip Çin ve Hindistan ekonomilerindeki gerileme ilave edilince avantaj büyüyor. Onları da sıkıntıya soktu çünkü bu global kriz. Cornelius'un ümidi bu söylediklerimle de sınırlı değil. Daha büyük iddiaları var. Türkiye 2050 yılında Avrupa'nın ikinci, dünyanın ise 10 büyük ekonomisinden biri olabilirmiş. Türkiye'nin Almanya ve Fransa ekonomilerinden büyük olduğunu düşünebiliyor musunuz? Hayal etmek bile zor ama Cornelius'un iddiası bu: Türkiye İngiltere'den sonra Avrupa'nın ikinci büyük ekonomisi olabilir. Gerekli reformları yapması şartıyla tabii. Cornelius'un bir tespitini daha sizinle paylaşıp kapatayım bu mevzuu. Türkiye'nin mal satacağı en büyük pazar Avrupa ülkeleri. Rakipler de onlar.