İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş ile birlikte akşam yemeği yedim. Yemek bahaneydi tabii, seçimi konuştuk. O da yetmedi dünyada olup bitenle ilgili geniş bir ufuk turu yaptık. Yalçıntaş, "Henüz benden başka adaylığını açıklayan olmadı" dedi. İTO birçok sosyal sorumluluk projesine imza atmış bir kurum. Üniversite, eğitim, sağlık zaten İTO'nun vazgeçilmez aktiviteleri. Kızlarağası Mehmet Ağa Medresesi, Rüstempaşa Medresesi, Celalettin Bey Köşkü, Yeni Cami Hünkar Kasrı, Yorgo Zarifi Köşkü restorasyonu. Mahmutpaşa ve civarındaki cadde ve sokaklara tretuar yapımı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nda zaten baş aktörlerden biri. Murat Yalçıntaş bunlarla yetinmiyor tabii. Gününün önemli bir kısmını sanayi sitesi ve iş yeri ziyaretlerine ayırıyor. Yanında konunun uzmanları varken tabii. İş adamlarını bilgilendiriyor, günün şartlarına göre nasıl bir donanıma sahip olmaları gerektiğini söylüyor. Rekabetçiliği öğretiyor. Para ve insan kaynakları yönetiminde onların eksiğini tamamlıyor. Peki, dedim; neden bu yaptıklarınızı kamuoyuyla paylaşmıyorsunuz? "Yönetimde devamlılık var" dedi Yalçıntaş. "Ben, benden öncekilerin yarım bıraktığı birçok şeyi tamamladım. Benden kalanları da başkaları tamamlayacaktır. Bunun nesini anlatayım?" Onun da böyle bir tarzı var. Kim ne diyebilir ki?!. Yaptırdığı araştırmada da böyle bir sonuç çıkmış zaten. "İş dünyası ile ilgili yaptıklarımı iş adamları biliyor. Eğitimle yaptıklarımı öğretim üyeleri biliyor. Sağlıkla yaptığımı sağlıkçı. Bu da bana yetiyor." TOBB'un bünyesinde "Kanun ve Yönetmelikleri İzleme Kurulu" var. Görevi, iş dünyasının ihtiyacı olan konuları bulup TBMM'nin müteşebbisin önünü açan kanunları çıkarmasını sağlamak veya bakanlıkların yönetmeliklerle bu boşluğu doldurmasını temin etmek. "Buna rağmen" dedi Yalçıntaş. "İTO olarak biz 80 kanunun çıkmasına vesile olduk." Boş durmamışlar, çalışmışlar yani. Türkiye'de iş yapmanın ne kadar zor olduğunu bilmeyen mi var? İşi yapan devlet olsa yine zor bu ülkede taş üstüne taş koymak. Aha size bir örnek: "Köylere okul yapalım" diye bir karar almış İTO yönetimi. Hangi köye gitseniz bir veya iki şehidi var. Yaptıkları okula o köyün bir şehidinin ismini vermeyi de şart koşmuşlar. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı... herkes beğenmiş bu fikri. İTO durur mu? Kolları sıvayıp 10 okul tespit etmiş hemencecik. İlki Samsun'un bir köyünde. Devlet erkanı ve İTO yönetimi bir araya geliyor ve imzalar atılıyor. Yalçıntaş'ın keyfi yerinde. Heyecanla temel atacağı günü sayıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan bir yazı geliyor o esnada. "Siz okul yapamazsınız!" Aaa! Neden? "Sadece kendi şehrinizde yapabilirsiniz de ondan?" Siirt veya Şırnak... Orada kimin ne gücü var da okul yapsın?!. Bırak bari İTO yapsın ama ne mümkün? Bürokrasi hazretleri izin vermiyor işte!