Yemeyin, çoğaltın!..

A -
A +

Hükümetin dördüncü "ekonomiyi canlandırma paketi" seçimlerden önce geliyor. Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in açıklaması böyle. Paketin içinde "vergi indirimi" ve "talebi daralan sektörlerde stokların eritilmesi" gibi tedbirler varmış. Bunlar doğru kararlar hiç şüphesiz de yeterli değil! Daha doğrusu uygulanma şansı ne acaba? Öyle ya... Bizim, aldığımız doğru kararları yanlış uygulama gibi kötü bir alışkanlığımız var! Vergi indirimi mesela. Ekonominin bir zarureti haline gelmişti bir kere. Vergi yatırımcının şevkini, üreticinin cesaretini, tüketicinin belini kıracak kadar ağırlaşmıştı çünkü. Vergi indirimi ekonominin canlanmasında nispi bir rol oynarsa da yeterli olmaz. Başka enstrümanların da devreye sokulması lazım. Hükümetin açmaya hazırlandığı dördüncü paketin ana teması da bu zaten: Talebi arttırmak! Talep nasıl arttırılır? Harcamayla tabii. Vatandaş pazara inerse, onun harcaması anında etki eder piyasaya. Ya da kamu yatırımları. O da belli bir hareket kazandırır ekonomiye. İyi de para nerede? Bugünlerde herkesin gözü İşsizlik Sigortası Fonu'nda. Yaklaşık 40 milyar TL var çünkü bu fonda. Büyük para. Ahalinin çenesine vuracak kadar büyük para! Da... Zaten ahali çenesini fazlasıyla yoruyor. Bari bu konuda birileri kafasını yorsa ama ne mümkün? Türk insanı kafasına müthiş ihtimam gösterir. Sıfır kilometre aldığı kafayı, sıfır kilometre teslim eder. Hiç kullanmaz yani!.. Kafayı işletmeyince, devreye pratik "Türk zekâsı" giriyor tabii. İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki 40 milyar doları harcayalım! Buna kimsenin itirazı yok aslında da kimin cebine konulacağı hususunda ihtilaf var? Bir kısım ileri görüşlü, "İşsizlerin parası bu, sadece işini kaybedenler kullansın" diyor. Bir kısım uzman, "zora giren işletmelere kullandıralım" diyor. Bir kısım vatanperver ise "Emeklilere verelim. Onlar hemen harcayacakları için iç piyasa anında canlanır" diye diretiyor. Bazıları da "vatandaşa harcama çeki verilsin" fikrinde ısrar ediyor. Hepsinin bir mantığı var. Birine veya birkaçına kullandırılabilir bu grupların fondaki para. Faydasını, ne getirip götüreceğini hesapla ve kullan. Buna kim ne diyebilir ki? Benim canımı sıkan şu: İşsizlerin parasına kimse dokunmasın! Tamam da cancağızım, neden dokunmasın? Dokununca biter mi? Eee. Türk kafası bu. O sadece "yiyelim, gitsin"i biliyor; başka alternatif görmemiş çünkü. Halbuki, kazın ayağı öyle değil!.. Fon bu, fon!.. Kamu kullanacaksa, karşılığında Hazine Tahvili verir. Bir kurum alıp işini görecekse, başka bir varlığını ipotek eder. Böylece fon bitmez, aksine çoğalır. Bizim kalın kafalar ise hâlâ SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nda toplanan sigorta fonlarını çarçur ettiğimiz yerde takılı kaldığı için fon yönetimi diye bir şeyi düşünemiyor. Yazık!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.