Yeni bir alternatif daha

A -
A +

Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu o ülke benim, bu ülke senin koşturuyor. Sıfır problemli dış politika adı altında yapılıyor bu gidiş gelişlerin tamamı. Maksat hasıl oldu da. Türkiye Körfez ve Orta Doğu başta olmak üzere Asya ve Afrika ülkelerinin tamamına yakınında meyvesini toplamaya başladı bu ziyaretlerin. Batı ile zaten AB müzakereleri devam ediyor. Türkiye dünyanın her yerinde var yani. Erdoğan ve Davutoğlu'nun açtığı kapıdan dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Çağlayan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün ve heyetleri girdi. Ki, ekonomik semeresi kat be kat alındı. Türk müteahhitleri dış ülkelerde inşa ettikleri projelerden dolayı zaten nam salmışlardı. Sıfır problem politikalarıyla birlikte katmerli hale geldi onların bu başarısı. Şimdi aynı başarıyı KOBİ'lerle yaşıyor Türkiye. Komşu ülkelerin hepsiyle dış ticaretimiz arttı. Artmaya da devam ediyor. TİM'in, TUSKON'un, TOBB'un, MÜSİAD'ın gayretleri, Türk müteşebbisinin ihracat şansını arttırdı. Sonuç belli. Dünya kriz içinde çırpınırken, Türkiye kalkınma hamlesini sürdürüyor. Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı var bir de. Yatırım yapmak isteyen yabancı sermayeye Türkiye'yi anlatıyor bu ajans. Önemli projelere yatırımcı çektiğinin de altını çizmek lazım. Bu gidiş gelişler neticesinde; komşularımızla hem siyasi, hem ticari bağımız arttı. Da... yeter mi? Yetmez! Yetmez çünkü, Türkiye cari açık vermeye devam ediyor. Türkiye'nin dış ticaret fazlası verinceye kadar koşması gerekiyor demek ki. En azından, turizm ve müteahhitlik hizmetlerinden gelen dövizi ilave ettiğinde cari açık sıfırlayıncaya kadar devam etmesi lazım. Bu da demek oluyor ki, Türkiye'nin daha yapacakları var. Nedir onlar? En önemlisi ihracatını arttırmak tabii. Ya da ithal ettiği girdi maddelerini kendisi üretir hale gelmek. Eh, söylemesi kolay da yapması zor şeyler bunlar. En azından birdenbire olmaz; zaman ister. o vakte kadar eli kolu bağlı bekleyecek değil ya. Daha ucuz finansman bulmanın yolunu arayabilir mesela. Düşük faizle borçlansın ki, borç stoku artmasın! Hele bir de yabancı yatırımcı çekme hususunda daha atak davranabilirse, deme gitsin. Bu konuda bir boşluk olduğunu biliyoruz. Türkiye, KOBİ seviyesinde yabancı yatırımcı ve finansman bulmakta zorlanıyor! Daha doğrusu zorlanıyordu. Şartlar değişiyor şimdi. Egeli Co. bu konuda ciddi bir misyon yükledi kendine. 7-10 Mart 2011 tarihleri arasında Dubai'de gerçekleştirilecek olan Ortadoğu Hedge Fon Dünyası Toplantısı'na sponsor olmakla başladı işe hem de. Toplantıya katılması beklenen fonların toplam büyüklüğü 3 trilyon dolar. Egeli Co, bu sponsorluk sayesinde toplantıya katılan fon yöneticilerine Türkiye'deki yatırım iklimini anlatma imkânını yakalamış oldu. Egeli Co yüzde 99'u halka açık bir portföy şirketi. Tarım, gayrimenkul, enerji, altyapı gibi alternatif yatırım alanlarıyla ilgili çok ciddi bir portföye sahip. Dubai'de anlatacağı bu portföy işte. Citibank, ya da Deutschebank'ın anlatmasından çok daha iyi değil mi? Egeli Co. Yönetim Kurulu Başkanı Tan Egeli, kendi imkanlarıyla bir toplantıya sponsor olabildiğini belirtti. Halbuki, önemli bir konu. Devlet fonlarından desteklenmesi lazım bu tür sponsorlukların. Desteklensin ki, Türkiye bir yerde değil; 10 yerde anlatılsın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.