Yeni hükümeti ne bekliyor?

A -
A +

Türkiye'de döviz 7 senedir risk. Dolar cinsinden borcu olanlar yaşadıysa da 2001 Şubat'ından sonra elinde döviz bulunduranlar yandı. İhracatçı ve ithalatçı var bir de. Onların durumu ne peki? Dolar kurundaki düşüş ithalatçıya avantaj sağladı. O da bir yere kadar haaa! İthal ettiği malı hemen satanın keyfine diyecek yok. İthalatta tek risk, gelen malı stokta bekletmek! İkinci partiyi daha düşük kurla alma durumu var çünkü. Ya ihracatçı? O öyle değil; dolayısıyla esas krizi o yaşıyor. Pahalı girdi maddeleri.. Yüksek enerji fiyatları ve işçilik...arttıkça artıyorsa da gelir o nispette artmıyor; aksine düşüyor! Çünkü, YTL ha bire değer kazanıyor!.. Dolar karşılığı ihracat yapan firmalar kapılarına kilit vuralı çok oldu zaten. Euro ile yapanlar bugüne kadar dayanmışsa da artık onlar da tahammül sınırına geldiler. Hem öyle bir geliş ki bu, fay hattının kırılması halinde meydana gelecek depremin düşük şiddetli bir deprem olacağını sanmak; tek kelimeyle gaflet olur!.. Bıçak kemiğe dayandı. Euro ile ihracat yapanlar da havlu atmaya başladılar artık birer birer. Nedeni belli. Bugüne kadar para kazanmıyordu adam zaten ama bir ümidi vardı. Şimdi o ümit de bitti. "Bin bir güçlükle elde ettiğim müşterimi kaybetmeyeyim" düşüncesiyle direnip bugünlere gelenler, "Gayya Kuyusu"na düştüklerini ve buradan çıkışın olmadığını gördüler. "Düşük kur" yetmiyormuş gibi şimdi bir de "Parite" problemi çıktı. İhracatçıya esas öldürücü darbe bu oldu. Euro/Dolar paritesi neredeyse 1.40 oldu. Aşırı değerlenen YTL ile alıp düşük kurlu döviz ile mal satmak kime kazandırmış da ihracatçıya kazandırsın?!. Tekstil can çekişiyor Tekstil ve hazır giyim sektörünün durumu gerçekten yürekler acısı. Can çekişiyor sektör! Tamam... Ekmek aslanın ağzında. İhracatçının çok dikkatli olması gereken bir dönemden geçiliyor. Döviz riskini dengelemesi ve bunun için de doğru yönetmesi lazım. Girdi maliyetlerini aşağı çekmesi gerekiyor. Ona da eyvallah. Kâr marjını arttırmak için şart bu. O da kabul. Asya piyasasını takip edip oradan ucuz malzeme temin etmesi de elzem oldu; ona da peki!.. Forward uzmanı olması da kesinlikle gerekli. De... "Hırsızın hiç mi suçu yok" misali; devleti yönetenlerin hiç mi suçu yok!.. Sektörün kendi haline terk edilmesi şart mıydı? Çaresiz kalan ihracatçı, Merkez Bankası'nın faizlere müdahale etmesini istiyor. Adamların ömrü bu beklentiyle geçti ama nafile! Olmaz. Olmaz çünkü, Merkez Bankası'nın işi değil bu. Makro dengeler neyi gerektiriyorsa Merkez Bankası onu yapıyor. Yapmalı da. Türkiye senelerden beri düşük kur, yüksek faiz politikası uyguluyor ve bu uygulamadan dolayı işletmeler finansman temin etmekte güçlük çekiyorlar. Bu doğru. Ancak, durduk yerde sistemi tersine çevirdin mi, ekonominin tepetaklak gitme riskiyle burun buruna gelirsin. Belli bir kesimi kurtarayım derken sektörlerin tamamını tehlikeye sokmanın bir anlamı yok. Eee. Ne olacak peki şimdi? Birçok firma ihracatı bırakmakla kalmayıp üretimi de durdurdu. Kapanan kapanana. En son UKİ de kapısına kilit vurdu. UKİ ki, üretiminin yarıdan fazlasını ihraç eden bir firmaydı. Borçluydu ama aslanlar gibi ihracat yapıyordu. İhracat biraz kârlı olmuş olsaydı, UKİ'nin iflası söz konusu olmazdı. UKİ Yönetim Kurulu Başkanı Turan Sarıgülle eli şakağında düşünüyor. Onca senedir emek verdiği şirketine mi yansın, çalışanlarına mı? Dün bir iş adamı dostum aradı. O da konfeksiyoncu ve tıpkı UKİ gibi o da ihracat yapıyor. UKİ talepleri karşılayamamış ve ona fason yaptırmış. "Bir dünya alacağım var ama itimat et, alacağımdan çok Turan Sarıgülle'yi düşünüyorum. Yazık oldu adama" dedi o dostum. Ardından da "Yarın aynı şeyin benim başıma gelmeyeceği ne malum?!." diye ekledi. Dedim ya, kritik bir dönem. Tekstil sektörü ciddi bir virajda. Manevra yapamayıp uçuruma yuvarlananlar çıkacaktır mutlaka. Bu adamların elinden birilerinin tutup çıkarması lazım. Adamlar hadi neyse de, o kadar çalışanın durumunu düşünmek bile istemiyorum. 22 Temmuz'dan sonraki iktidarın ilk işi, kesinlikle tekstil olmalı. Döviz kurunu yükseltmek çare değil, onu da söyleyeyim. Asya ve Orta Doğu ülkeleri dolar kaynıyor. Üstüne üstlük ABD var. Senede 2 trilyon dolara yakın cari açık veriyor bu ülke. O yetmiyormuş gibi bir de karşılıksız bastığı parayı sürüyor piyasaya. Düşük döviz kuru sadece Türkiye'nin değil, dünyanın problemi yani. Türkiye'nin yapacağı, sektör veya firma bazında teşvik uygulamak; şart oldu bu artık!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.