Şu "yerli otomobil" meselesine fena halde takmış durumdayım. Verilen mesaj ilk başta çok cazip geliyor insana. Orta ve alt gelir sınıfına sunulan bir imkân. Nasıl cazip gelmesin? Etrafıma şöyle bir baktım, herkes memnun. Can-u gönülden destek gördüğünü de itiraf etmeliyim. Ayrıca, yurt dışına ödenen döviz meselesi var bir de. Cari açıkla cebelleşen Türkiye'nin yükünü hafifletecek bir kere; daha ne olsun? Ayrıca Türkiye bir otomobil üssü olmaya namzet; hızla oraya doğru gidiyor. Neden bir Türk markası olmasın? Da... külliyen hata bu proje! Üretim, pazarlama, satış, satış sonrası hizmet... bunların her birisi başlı başına bir tekniktir ve "yerli otomobil" projesi tümüne ters bu tekniklerin. Sanki bu teknikleri inkâr eden bir hava estiriliyor. Alenen yok sayılıyor. Ya da en azından küçümseniyor. Bazıları "Dediğim dedik, çaldığım düdük" havasında. Evet, aynen öyle. Eğer maksat vatandaşı ucuz otomobil sahibi yapmaksa, bunun en kestirme yolu vergi. İndir vergiyi, olsun bitsin! Türkiye'de otomobil pahalıysa; nedeni belli: Vergi! Dolayısıyla, yeni bir maceraya hiç gerek yok! 1960'larda bunu denedi Türkiye ama malum, dağ fare doğurdu. Otomobil endüstrisi öyle karmaşık bir endüstri ki, içine girip de boğulmayan firma sayısı oldukça az. 200-250 yıldır otomobil üreten firmaların bile kriz yaşadığı bir dönemde "marka olacağım" diye yola çıkmanın nasıl bir risk taşıdığını görmek lazım. Otomobil firmaları, "pazar payımı büyüteyim" ve "maliyetlerimi aşağı çekeyim" düşüncesiyle birleşme yoluna gidiyor. Dönem, hesap dönemi çünkü. Bu söylediklerim uluslararası markalar için. Bir de lokal markalar var. Ki, onlar da güçlü markalarla iş birliği yaparak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Hâl böyle iken "yerli otomobil" demenin ne manaya geldiğini anlamakta gerçekten zorlanıyor insan. Haa, Türkiye'de oto yan sanayi müthiş gelişti. Bu doğru. Sadece, yurt içi değil, yurt dışı için de üretim yapıyor yan sanayi firmaları. Fakat yerli otomobille birlikte onların üretiminde bir artış olacağını düşünmenin de bir anlamı yok! Bir de bu işin tasarım, üretim ve pazarlama ayağı var. En önemlisi de motor tabii. Türkiye'de motor üreteceğim dedin mi, tüm dünyaya satman lazım o motoru. Yoksa, maliyetli bir üretim olur. Bugün MAN motor üretiyor ama kara araçlarına sattığı gibi, deniz ve hava araçlarına da satıyor ürettiği bu motoru. Türkiye otomobil üretimine kafa yoracağına azıcık turizmi düşünse var ya, o saat dünya markası oluverir aslında. Sadece deniz, kum, güneş değil çünkü bu coğrafyanın zenginliği. Antik tarihin yazıldığı ve çeşitli medeniyetlerin yaşadığı bir destinasyona sahip Türkiye. Tek yapacağı şey; bu eserleri değerlendirip kazanca dönüştürmek. Hem daha kolay ve hem de devamlılığı olan bir kazanç kapısı bu! *** Tayyip Erdoğan'ın muhterem annesi Tenzile Hanımın vefatını teessürle öğrendim. Merhumeye Allahtan rahmet, Sayın Başbakanımıza da sabr-ı cemil niyaz ediyorum.