Yörük Şenliği

A -
A +
Yörük Şenliği İhracat Genel Müdürü Ali Boğa'nın köyünde düzenlenen Yörük Şenliği'nde TİM Başkanı Oğuz Satıcı, geline 10 bin YTL yüz görümlüğü verdi. Yörük milleti bir âlemdir. Yaşamak... en azından tanımak lazım onları. Birçok davranış farklılıkları varsa da bunların en barizlerinden biri düğünleridir hiç şüphesiz. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürü Ali Boğa da bir Yörük ailenin çocuğu. Muğla'nın Boğalar Köyü'nden. "Köyümüzde Yörük Şenliği yapıyoruz. Bu sene 12'ncisi. Gelir misin?" deyince hiç tereddüt etmeden kabul ettim onun bu teklifini. Ben de bir Yörük'üm çünkü. Nasıl gitmem?!. Rahmetli babam Yörük ağası idi. Onun babası, babasının babası da... "Ağa"lık babamla birlikte bittiği için bendeniz Yörük oğlu olarak kaldım. Muğla nere, Mersin nere demeyin. Yörük milleti bu. Toroslar'ın her bir yerinde onlar var. Sahile dönüp bakmamışlar bile. Hatta, değer vermedikleri için kız çocuklarına hep deniz kenarındaki arsaları vermişler miras taksimi sırasında. Böyle de bir uyanık tarafları var yani!.. Her neyse uzatmayayım. Kız evinden çıkan gelin atın üzerinde süzülüyordu. Hem gider hem ağlar vaziyeti bir nevi. Arkadan gelen develer de çeyizleri taşıyordu. Çengilerin davul ve zurnası kervanın arkasına takılanların içini titretiyor, çocuklar başta olmak üzere tüm köy ahalisinin kalabalığa dahil olmasını sağlıyordu. Yörük düğününde asla silah atılmaz. Böyle kötü alışkanlıkları yoktur onların. Silahla halledemediklerini parayla halletme yolunu tercih eden bir gelenekleri vardır. Yüz görümlüğü işte bunlardan birisi. Gelin kıl çadırın önüne geldiğinde attan inmekte nazlandı. AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden 5 bin YTL verdi, gelin attan inmedi. Muğla İl Genel Meclisi Başkanı Cem Erkin'in parasını da beğenmedi. Ta ki TİM Başkanı Oğuz Satıcı 10 bin YTL verince gelin kabul etti ve attan inip kıl çadıra girdi. Yüz görümlüğünü eşinden alacaktı. O onun mükafatıydı. Oğuz Satıcı'ya da "Ağa" payesi verip onurlandırdılar kendisini. Yörük ahalisinin ormanla bütünleştiğini söylemeye bilmem gerek var mı? Orman onların canıdır, cananıdır, dostudur... Ormansız Yörük düşünmek mümkün değil. İlla dağ olacak, illa ağaç olacak Yörük milletinin yaşadığı yerde. Akdeniz ve Ege'de uzanan Toros Dağları'nı mekan eylemelerinin sebebi de bu zaten. Bugünlerde yanan ormanlar için gözyaşı döküyor Yörük milleti. Geçenlerde Gülnar ormanları yandı. Onun acısı bitmeden Manavgat ve Serik ormanları. Aynı günde Kumluca ilçesindeki Olimpus beldesindeki ormanlar da alevler altında kaldı. Bu ormanlar her sene yanar. Çam ağacı, sakızlı bir bitki. Yaz aylarında ağacın kendisi de yere dökülen kuru yaprağı da benzin olur âdeta; her an parlamaya hazır. Küçük bir kıvılcım, yakar kül eder o koca ormanları. Hele poyraz varsa, önünde durana aşk olsun. Ateşin dili sarar koskoca bölgeyi. Buna neden tedbir alınmaz anlamıyorum!.. Polis İmdat Ali Coşkun'a eski ANAP Milletvekili Orhan Demirtaş'ı sordum. "Ya, sorma" dedi Coşkun. "Ortak bir dostumuz ameliyat olmuştu. Birlikte ona, 'Geçmiş olsun'a gidecektik. Orhan Bey 'Alo 155'i aradı. Telefonun öbür ucundaki görevli "Buyurun, Polis İmdat" deyince, Orhan Bey, 'Aaa, İmdat kardeşim, ne tesadüf' dedi. 'Geçenlerde bir kere daha aramış ve yine sizinle görüşmüştüm.' Sonra 'Hepsinin adı İmdat' diye söylenerek telefonu kapadı. Ben kendisine, 'O, polis tarafından verilen hizmetin adı; oradaki görevlinin değil' dediysem de bir türlü inanmadı. 'Bunların hepsi Mesut Yılmaz'ın tanıdıkları. Vakti zamanında işe almış' deyip durdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.