YTL'ye hazır mısınız?

Eskiden 1 Ocak deyince, yeni bir yılın ilk günü anlaşılırdı. Şimdi bir başka 'yeni' daha var heyecan veren. Yeni TL!!! Ne var canım bunda, yeni bir moral işte! denilebilir. Doğru, 30 senenin biriktirdiği sıfır kirliliğinden kurtuluyoruz bir kere. Bu bile başlı başına bir moral kaynağı. Ayrıca, geçmişin yanlışlarının üzerine bir sünger çekip istikrarlı bir döneme giriyoruz ki, aliyül âlâ. Ancaaak!.. Dikkatli olmak lazım, yoksa çarşı karışır! Demedi demeyin. İki para olacak tedavülde. Biri TL, diğeri YTL. Kasada oturan kişi, müşterinin verdiği iki cins parayı tek para, yani YTL olarak işleyecek yazar kasaya. Dolayısıyla TL'yi YTL'ye çevirmesi lazım. Ben denedim. Bayağı bir uğraştırıyor insanı. Bereket Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan'ın gönderdiği çevirim cetveli vardı da işlerimi kolaylaştırdı. Ya olmayanlar, onlar ne yapsın? "Yav, yeter ki para olsun. Herkes bir şekilde yapar onun çevirimini!" diyenlerin o gün gelip çattığında kulaklarının çınladığını duyar gibiyim! Bu işin en kestirme ve en emin yolu, piyasadaki TL 'lerin bir an önce toplanıp yerine Yeni TL sürülmesi gibi geliyor bana. Diğer taraftan, YTL 'den dolayı bankalar başta olmak üzere bütün şirketler programlarını değiştirmek ve yeni sisteme göre ayarlamak durumunda kaldı. 1 Ocak'tan itibaren yeni programa göre kaydedilecek tüm işlemler. Yazar kasa ve POS cihazlarında da yapılmış olması lazım aynı program değişikliğinin. Bütün bunlar 31 Aralık gecesi saat 24.00 itibariyle tamamlanmış olmalı ki, ertesi gün işlesin sistem. Teknik olarak mümkün değil bu. Bu kadar çok makinenin programını aynı anda değiştirecek teknik adam bulmak mümkün değil çünkü. IMKB ve bankalarda herhangi bir problem yaşanacağını sanmıyorum ama şirketler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Yeni programı çoğu test etmedi. 1 Ocak günü bu programların şıkır şıkır işleyeceğini kim garanti edebilir ki? Çalışmayacak birçoğu! Hataların giderilmesi günler belki de haftalar alacak! Bunu dikkate alıp firmaların programlarını şimdiden test etmeleri, varsa bir aksaklık daha bugünden telafi yoluna gitmeleri gerekiyor. Bir de satış firmalarının eski yazar kasaları değiştirmesi için işletmelere baskı yaptığı söylentileri var. Güya, 5 yaşından yukarı olan makinelerin programı yokmuş! Esnaf uyanık olsun. İşi bilen kişiler hiç gerek olmadığını söylüyorlar. Her yaştaki makinenin programını değiştirmek mümkünmüş. Gelelim KDV meselesine. Tanesi 30 kuruş olan bir simitin KDV'sini hesap edemedim ben şahsen! Hayır, hayır, sandığınız gibi değil. Kalemle yapabiliyorum ben bunu da makine yapamıyor. Yuvarlıyor o çünkü. Başbakan Erdoğan, simitin KDV'sinin yüzde 18'den 8'e ineceğinin müjdesini verdi. Ben de simitin KDV'sini yüzde 8'den hesaplıyorum, 2 kuruş çıkıyor. İki simidin ise 5 kuruş?.. Dedim ya makine yuvarlıyor!.. Amaaan, sana ne be oğlum? Devlet düşünsün! MI ACABA?!. Başbakan, "Partimizi ancak yolsuzluk vurur" demiş... Doğru söylemiş, örneği en çok olan konu bu çünkü! Asya'yı vuran deprem Türkiye'deki fay hattını tetiklemeyecekmiş... Kendi depremimizden tınmayan biz, elinkinden mi etkileneceğiz?